Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/16635 E. 2023/8584 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/16635
KARAR NO : 2023/8584
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/12 E., 2016/454 K.
SUÇ : Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama, düzelterek Onama

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Karşıyaka 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.07.2016 tarihli kararı ile sanıkların atılı suçtan 3 yıl 4 ay hapis cezası ile mahkumiyetlerine ve sanık … hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıklar müdafinin temyiz isteği, mahkumiyete yeterli somut delil bulunmadığına ilişkindir.

III. OLAYLAR VE OLGULAR
1.Dava konusu olay, sanık …’ın azmettirmesiyle, sanıklar … ve …’nin, evrak işlerini bahane edip, hile ile araca bindirdikleri mağduru, sanık …’ın araçta darp ettiği, araca sonradan binen sanık … ile birlikte, sanık … ile mağdurun ortağı olduğu işyerinin arka tarafına götürdükleri, çamaşır ipi ile el ve ayaklarını bağladıkları mağdurun ayaklarına, adli emanetteki sopa ile vurup, su döktükleri, ailesine ve kendisine zarar vereceklerine dair tehdit ettikleri, sanıklar … ve … tarafından işyerinin yazıhane kısmına getirilen mağdurun, işyerindeki telefonla emniyetten yardım istemesi üzerine kurtulması suretiyle, cebir ile hürriyetinden yoksun kıldıkları iddiasına ilişkindir.
2.16.07.2015 tarihli tutanakta, ihbar üzerine intikal edildiğinde, karanlık ara bir yerden kısık sesle görevlilere titrek şekilde seslenen mağdurun ayaklarının çıplak vaziyette ve çamurlu olduğu, mağdurun görevlilere, hesaptan çektiği paraya kızan ortaklarının, işlerini bahane edip kandırarak kendisini işyerine getirdiklerini, el ve ayaklarını bağlayıp falakaya yatırdıklarını, kendisini tutanlardan birinin de göstermiş olduğu araçta olduğunu beyan ettiği, araçtan indirilen kişinin sanık … olduğu, mağdurun olay yerinden kaçtığını söylediği kişilerin yakalanmalarına yönelik araştırmalarda, boş arazide üzerinde beyaz atlet bulunan sanık …’in bulunduğu yazılıdır.
3.16.07.2015 tarihli tutanakta, sanık …’ın “olay sırasında kamera ile görüntü almadım” dediği, aynı tarihli diğer tutanaklarda, sanıklar …’ın mağdurun kaldığı hastanede mağdurun başında, diğer sanık …’ın da hastane bahçesinde olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
4.Olay yerinden 3 adet naylon çamaşır ipi, bir adet plastik boru ve sigara izmaritleri elde edildiğine dair 16.07.2015 tarihli olay yeri inceleme raporu ve ekli kroki dosyada mevcuttur.
5.Ankara Kriminal Polis Laboratuvarının 16.10.2015 ve 11.11.2015 tarihli raporlarına göre, olay yerinden elde edilen sigara izmaritleri üzerinden, sanık …’e ait genotiple uyumlu örnekler elde edildiği belirlenmiştir.
6.Mağdura ait 16.07.2015 ve 06.08.2015 tarihli raporlarda, mağdurun kafa, dudak, sırt bölgesi, bacak alt kısım, iki ayak altı ve sol ayak üstünde, ödem, ekimoz ve hassasiyet tarifi ile, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı bildirilmiştir. Sanıklara ait 16.07.2015 tarihli raporlarda, herhangi bir darp-cebir izine rastlanılmamıştır.
7.Sanık … savunmasında, şirket işleri nedeniyle, mağdur hesabına yatırılan 3.500,00 TL paranın mağdur tarafından bilgisi dışında çekilmesi nedeniyle, sanıklar … ve …’ı saat 03:00 sıralarında mağdurun evine gönderdiğini, sanıkların mağduru alıp, saat 04:00 sıralarında işyerine getirdiklerini, mağdurun kız arkadaşı için vakit geçirmek için para çektiğine dair çelişkili cevapları üzerine, ensesine ve yüzüne vurup, içerde yatmasını söylediğini beyan etmiştir.
8.Sanıklar … ve …, olayla alakalarının olmadığını beyan etmiştir.
9.Sanık …, sanık … ile mağdurun birbirlerine vurduklarını ve ikisini ayırdığını beyan etmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanıklar …, …, … hakkında kurulan hükümler yönünden
1.Sanık … hakkında cezası daha ağır olan İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/320 Esas, 2007/514 Karar sayılı ilamı yerine, Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/321 Esas, 2011/37 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınması hususunun, infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

2.Mağdur kovuşturma aşamasında, işyerine sanık … ile birlikte gittiklerini, hesaplarda açık çıkmasına kızan sanık …’in kendisine tokat attığını, yere düştüğünü ve sanık …’in kavgayı ayırdığını beyan etmiş ise de, olayın hemen akabindeki ifadesinin oluşa ve elde edilen delillere uygun olması nedeniyle, mağdurun sonraki beyanına itibar edilmemiştir.
3.Olaylar ve olgular bölümündeki tespitler, mağdurun olaydan sonraki ifadesi, tutanak ve doktor raporu içerikleri ile tüm dosya kapsamına göre, sanıklar … ve …’ın işleri bahane ederek araca bindirdikleri mağduru, sanık …’i de alarak işyerine götürdükleri, sanık …’ın araç içinde mağduru darp etmeye başladığı, işyerinde de sanık …’ın talebi üzerine, sanık …’in ip getirip, mağdurun el ve ayaklarını bağladığı, ayakları yukarı gelecek şekilde tutup, yüzünü havlu ile kapatıp, ayaklarının altına adli emanetteki plastik sopa ile vurdukları, kova ile üzerine su döküldüğü, sonrasında, sanık …’in işyerine geldiği, sanıklar … ve …’ın ayrıldığı, sanıklar … ve …’in mağduru işyerinin yazıhanesine bıraktıktan sonra, odadaki telefondan 155’i araması üzerine olayın ortaya çıkması şeklinde gerçekleşen olayda, gerekçe bölümünün 1 numaralı paragrafında yer alan eleştiri dışında, mahkemenin kabul ve uygulamasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
4.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
B. Sanık … hakkında kurulan hüküm yönünden
1.A-2 ve A-3 numaralı paragraflarda yapılan açıklamalar ışığında, sanık …’ın diğer sanıklarla fikir ve eylem birliği içinde, eylem üzerinde ortak hakimiyet kurarak atılı suçu işlemiş olması nedeniyle, hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’un (5237 sayılı Kanun) 37 nci maddenin birinci fıkrasınca ceza tayin edilmesi gerekirken, aynı Kanun’un 38 inci maddesi uyarınca cezalandırılması, isabetli bulunmamıştır.
2.Sanığın eylemini, mağdurun, şirket işlerinde kullanılmak üzere hesapta bulunan parayı, bilgisi ve rızası dışında harcaması üzerine gerçekleştirdiğinin dosya kapsamından anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinde belirtilen haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR
A. Sanıklar …, …, … hakkında kurulan hükümler yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Karşıyaka 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.07.2016 tarihli kararında sanıklar müdafi tarafından ileri sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanıklar müdafinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğnameye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Sanık … hakkında kurulan hüküm yönünden
Gerekçe bölümünün B-1 ve B-2 numaralı paragraflarında belirtilen nedenlerle Karşıyaka 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.07.2016 tarihli kararına yönelik sanık müdafinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden, hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci ve 326 ncı maddenin son fıkraları gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.11.2023 tarihinde karar verildi.