Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/16197 E. 2023/9353 K. 29.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/16197
KARAR NO : 2023/9353
KARAR TARİHİ : 29.11.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/133 E., 2016/199 K.
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu, ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 29.03.2016 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve adam öldürmeye teşebbüs suçlarından cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.06.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında yaralama suçundan 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ise 4 yıl hapis cezası ile mahkumiyetine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz isteği; katılanın kendi isteğiyle araca bindiğine, haksız tahrik ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanık ile mağdurun 2012 yılında aynı apartmanda oturdukları, sanığın cezaevindeyken mağdurun eşiyle birlikte olduğunu ve bu nedenle boşandıklarını düşündüğü, yaklaşık 4 yıl sonra tesadüfen lokantada karşılaştıkları, sanığın yanında kimliği belirlenemeyen şahısla mağdurun bulunduğu masaya gittiği, eski eşi ile arasında ilişkisi olup olmadığını sorduğu, katılanın böyle bir şey olmadığını söylediği, ardından sanığın katılandan evini göstermesini istediği, mağdur yanında arkadaşı tanık F.B’nin aracıyla gitmek istediğini söylediği, tanığın kullandığı araçla sanık yanında kimliği tespit edilemeyen şahsın mağduru arka koltuğa oturttukları, ara sokakta araçtan inerek tanık F.B’yi oradan gönderdikleri, sanığın mağduru “seni ve aileni öldürürüm” diyerek tehdit edip ele geçirilemeyen bıçak ile katılanı sağ göğsünden ve bacaklarından toplam beş kez bıçaklayarak, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaraladığı ardından orada bıraktıkları iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
Sanığın kimliği tespit edilemeyen şahıs ile birlikte mağdurun evini göstermesini bahane ederek tanık F.B’nin aracına bindikleri, mağduru arka koltuğa oturttukları, ara sokakta araçtan inerek tanık F.B’yi oradan gönderdikleri, sanığın mağduru “seni ve aileni öldürürüm” diyerek tehdit edip ele geçirilemeyen bıçak ile katılanı sağ göğsünden ve bacaklarından toplam beş kez bıçaklayarak, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaraladığı olayda sanığın eyleminin kül halinde cebir, tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu, temadi eden bu süreçte mağdura yönelik olan yaralama eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsuru olması nedeni ile ayrı bir suç olarak değerlendirilmeyeceği sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’ un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bendi gereğince tek bir hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde eylemin bölünerek ayrı ayrı hükümler kurulması suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 225 inci maddesinin birinci fıkrasına aykırı davranılması, hukuka aykırı bulunmuştur.

V.KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.06.2016 tarihli kararına yönelik sanık müdafinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin 1412 sayılı Kanun’un 321 ve 326 ncı maddeleri gereği kazanılan hak saklı kalmak üzere, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.11.2023 tarihinde karar verildi.