YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/15833
KARAR NO : 2021/17439
KARAR TARİHİ : 13.09.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- 5237 sayılı TCK.nın 268/1. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu oluşur. Bu kapsamda somut olay incelendiğinde; olay günü bir şahsın devriye görevi yapan polislere uyuşturucu madde ticareti yapılıyor şeklindeki ihbarı üzerine olay yerine giden ve üzerinde de uyuşturucu madde de yakalanmayan sanığın şüpheli olarak polislere kendisini kardeşi olan … olarak tanıtan ve adı geçenin kimlik bilgilerini veren sanığı yakaladığı olayda, sanıkla ilgili uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan yürütülen soruşturma dosyasının akıbetinin araştırılıp, dosya getirtilerek tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2-Sanığın gerçek kimlik bilgilerinin parmak izi incelemesi üzerine tespit edildiği gözetilmeden koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında TCK’nın 269/2. maddesinde belirtilen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması,
3- Gerekçeli karar başlığında suç adının başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması yerine iftira yazılması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, CMUK’nın 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 13.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.