Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/15440 E. 2023/9430 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/15440
KARAR NO : 2023/9430
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/93 E., 2016/394 K.
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Red

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, Anayasa’nın 40 ıncı maddesinin ikinci fıkrası, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’un 34 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 231 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 232 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca, Mahkeme kararlarında başvurulacak kanun yolu, mercii, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerektiği halde; kararda temyiz süresinin tefhimden başlayacağı şeklinde gösterilmesi gerekirken tebliğ denilmek suretiyle yanıltıldığı anlaşılmakla, sanığın temyiz isteğinin süresinde olduğu, temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 26.01.2016 tarihli iddianamesiyle, sanık hakkında cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. Küçükçekmece 15. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.05.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; atılı suçu işlemediğine ve kararın bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay; sanığın, kimliği tespit edilemeyen başka bir şahısla birlikte kolluk güçlerinden kaçarken, mağdurun aracına binerek silahla korkutmak suretiyle kendilerini istediği yere bıraktırdıktan sonra araçtan inmek suretiyle atılı suçu işlediği iddiasına ilşkindir.

IV. GEREKÇE
1. Olay tarihinde kolluk güçlerince usulüne uygun yapılan kontroller sırasında sanık ve kimliği tespit edilemeyen şahsın bulunduğu aracın yanına gidildiğinde sanık ve diğer şahsın dur ihtarına rağmen kaçtıkları, beklemekte olan mağdurun bulunduğu araca binerek silah göstermek suretiyle mağduru alıkoyarak gitmesini söyledikleri, istedikleri yere geldiklerinde ise sanık ve diğer şahsın araçtan inerek kaçtıkları, sanığın uyuşturucu almaya gittiklerini söylediği diğer şahsın açık kimlik ve adres bilgilerini bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olması, mağdurun bulunduğu araca binerek kaçmaları ve savunmaya göre kaçmalarını gerektirir bir sebep bulunmayışı dikkate alındığında sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğu, olayın oluş şekline göre vahameti nazara alındığında alt sınırdan uzaklaşılma miktarının da ölçülü olduğunun anlaşılması karşısında sanığın temyiz isteği yönünden kurulan hükümde yukarıda sayılan gerekçelere göre hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Küçükçekmece 15. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.05.2016 tarihli kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
30.11.2023 tarihinde karar verildi.