Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/14931 E. 2023/5018 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/14931
KARAR NO : 2023/5018
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/305 E., 2016/18 K.
SUÇ : Parada sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyle temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığının 27.05.2015 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında parada sahtecilik suçundan cezalandırılması talebiyle dava açılmıştır.
2. Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.01.2016 tarihli kararıyla sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 197 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi; eksik araştırma ile karar verildiğine, tanık beyanının yalan olduğuna ve cezanın ertelenmesi gerektiği gibi sebeplere ilişkindir. Somut bir nedene dayanmamaktadır.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanığın olay günü Çorlu vergi Dairesine 1.100,00 TL ödeme yaptığı sırada verdiği paralar içinde 2 adet 100,00 TL’lik banknot’un sahte olduğu bu suretle sahte parayı tedavüle soktuğu iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
Dairemizin 2020/2463 Esas sayılı dosyasında 01.10.2020 tarihli kararla, somut norm denetimi yoluyla iptal istemli başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’a 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddesinin “01.01.2020 tarihi itibariyle… hükme bağlanmış ve kesinleşmiş dosyalarda ….basit yargılama usulü uygulanmaz” bölümündeki hükme bağlanmış” ibaresinin 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38 inci maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 38 inci maddesinde suçun kanuniliği ve cezanın kanuniliği güvence altına alınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7 nci maddesinin birinci fıkrasında da aynı güvencelere yer verilerek “lehe kanunun uygulanması ilkesi” benimsenmiştir.
Maddi ceza hukukuna ilişkin hükümler içeren basit yargılama usulünün “hükme bağlanmış dosyalarda” uygulanmasını engelleyen 5271 sayılı Kanun’un geçici 5 inci maddesinin (d) bendindeki “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle temyiz davasına konu dosyalarda lehe hükümler içeren 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması hukuka aykırı görülerek bozma nedeni yapılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.01.2016 tarihli ve kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenemeyen hükmün, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 321 inci maddesi ve 326 nci maddesinin son fıkrası gereği, ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkı saklı tutulmak suretiyle, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.06.2023 tarihinde karar verildi.