Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/1473 E. 2021/17095 K. 30.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/1473
KARAR NO : 2021/17095
KARAR TARİHİ : 30.06.2021

İhbarname No : KYB – 2020/19446

6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet ve kasten yaralama suçlarından şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 01/08/2019 tarihli ve 2016/8846 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin TRABZON 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 18/10/2019 tarihli ve 2019/2623 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu nazara alındığında,
Somut olayda, olay günü eşini ve çocuklarını site içerisinde bulunan evine bıraktıktan sonra aracını sitenin dışına park ederek tekrar evine doğru yol alan müştekiye karşı, kimliği belirsiz şahıs tarafından silahla 4-5 el ateş edilmesi üzerine meydana gelen yaralama nedeniyle yapılan soruşturma kapsamında, müştekinin kollukta ve soruşturma makamında alınan ifadelerinde, kendisine arka tarafından ateş edildiğini, vurulduğunu anladıktan sonra hemen ateş eden şahsa doğru baktığını ve yüzünde kar maskesi olan bir kişinin beyaz renkli sedan marka bir araca binerek uzaklaştığını, ayrıca başka bir şahsın da söz konusu araç içerisinde beklediğini ve hiç dışarı çıkmadığını, kendisini yaralayan şahsın şüpheli tarafından azmettirilerek eylemin gerçekleştiğini düşündüğünü beyan ettiği, bilgisine başvurulan şahısların da olayın meydana geliş şekline ilişkin müşteki ile aynı doğrultuda ifadeler verdikleri anlaşılmakla; şüphelinin olay günü aktif olarak kullanmakta olduğu GSM hattı tespit edildikten sonra, olay günü ve saatinde nerede olduğunun tespitine yönelik baz bilgilerini içerir HTS kayıtlarının celbi ile sonucuna göre gereğinde şüphelinin tekrar ifadesine başvurulmak suretiyle hukuki durumun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 06/02/2020 gün ve 19510 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/02/2020 gün ve KYB/2020-19446 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Gereği görüşülüp düşünüldü:
24/06/2016 günü saat 22:50 sıralarında müşteki …’ın yüzü maskeli bir şahıs tarafından silahla ayaklarından vurularak basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve vücutta kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralanması ile ilgili olarak Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında ;
Müşteki … 25/01/2016 ve 25/04/2019 tarihli beyanlarında özetle; olay günü saat 22:50 sıralarında ikamet ettiği sitenin otoparka aracını park edip ikametine gideceği sırada arkasından gelen yüzünde kar maskesi olan bir şahsın ayaklarına doğru 4-5 el silahla ateş ederek kendisini yaraladığını, kaçarak uzaklaşmaya çalıştığı sırada failin beyaz renkli sedan tipi bir otomobille olay yerinden uzaklaştığını, aracın plakasını ve şahsı göremediğini, araç içerisinde bir kişi daha olduğunu, kendisini yaralayan şahıstan şikayetçi olduğunu, olayla ilgili …’dan şüphelendiğini beyan ettiği, soruşturma kapsamında …’nın şüpheli sıfatıyla alınan beyanında suçlamayı reddettiği,tanıklar Mustafa Filiz ve Celil Yemiş’in ise sanık ile müşteki önceye dayalı arasında mesleki rekabet olduğunu ve şüphelinin olay öncesi bir tarihte müştekiyi tehdit ettiğini ifade ettikleri, olay sonrası kollukça olay yerinde yapılan araştırmalarda olay yerini gösteren kamera kayıtları incelendiğinde şüpheli şahsın beyaz renkli sedan aracın sağ ön tarafından inerek müştekinin arkasından gelerek müşteki şahsa doğru 4-5 el ateş ettikten sonra tekrar aynı aracın sağ ön tarafına binerek hızlı bir şekilde olay yerinden ayrıldığı, havanın karanlık olması ve kameranın açısının uzak olması sebebiyle şüphelinin tespit edilemediğinin belirtildiği; Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan inceleme ve araştırma neticesinde, müşteki beyanının soyut nitelikte kaldığı, şüphelinin üzerine atılı müştekiye yönelik atılı suçları işlediğine dair hakkında kamu davasını açmayı gerektirir yeterli şüphe oluşturacak delilin bulunmadığı gerekçesiyle 01.08.2019 tarihinde Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Ek Karar verildiği, verilen bu karara karşı yapılan itirazın, mercii tarafından reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ceza Muhakemeleri Kanununda;
“Madde 160 – (1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
Madde 170 – (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.
Madde 172 – (1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
Madde 173 – (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet Savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik fıkra: 18/06/2014-6545 S.K./71. md) Sulh Ceza Hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet Savcısına gönderir. Cumhuriyet Savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) Sulh Ceza Hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
(5) Cumhuriyet Savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz.” şeklinde yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere; Cumhuriyet Savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikayet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm yasal yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açması, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermesi gerekmektedir.
Soruşturmaya konu olayda,şüphelinin olayla ilgisinin bulunmadığına yönelik savunması karşıısnda; suç tarihinde kullanmış olduğu cep telefon numaraları belirlendikten sonra suç tarihi itibariyle baz istasyonu kayıtlarının (HTS) ve sinyal bilgilerinin istenilmesi suretiyle suç tarih ve saatinde olay yerinde bulunup bulunmadığının tespitine ilişkin çalışmanın yapılması gerektiği gözetilerek eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği dikkate alındığında, soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığının Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, Trabzon 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 18.10.2019 gün, 2019/2623 değişik iş sayılı itirazın reddine ilişkin kararının CMK.nın 309/4-a. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 30.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.