YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/14671
KARAR NO : 2023/2463
KARAR TARİHİ : 25.04.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Isparta Cumhuriyet Başsavcılığının 08.06.2010 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Kanun’un 245 inci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan dava açılmıştır.
2. Isparta 2.Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.12.2015 tarihli ve 2015/679 Esas, 2015/746 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 245 inci maddesinin birinci fıkrası, 168 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkrası uyarınca 10 ay hapis ve 820,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunlukları uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanığın temyiz isteği, tanık K.K. ile birlikte yaşadıkları, birbirlerinin kart şifre numaralarını bilip ortak kullandıklarını, samimi arkadaşlığa dayanarak kartı aldığı ve ihtiyacı kadar para çektiğini, tanık K.K.’nın kendisi ile görüşmeden kartın kayıp olduğu düşüncesiyle bankaya müracaat ettiğini, başka birisi olabilir düşüncesiyle de adli makamlara başvuruda bulunduğunu, durumu öğrenince şikayetçi olmadığını beyan ettiği, lehe kararların uygulanması ve benzerine ilişkindir.
2.Sanığın vasisinin temyiz isteği, mağdurun şikayetçi olmadığı, mağduriyetin giderildiği, lehe kararların uygulanması ve benzerine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, mağdurun oğlu ile birlikte aynı evde kalan sanığın, mağdurun oğlunun çantasından aldığı kart ile bilgisi ve rızası dışında ATM den nakit çekimi yaptığı, böylece sanığın başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.
2. Vakıfbank T.A.O. Isparta Şubesinin 12.05.2010 tarihli yazı cevabında, mağdur … ile ilgili 27.03.2010 tarihli kamera kaydı CD’si gönderildiği,
3. Vakıfbank T.A.O. Isparta Şubesinin 25.06.2010 tarihli yazı cevabında, mağdur …’e ait hesap ekstresi gönderildiği, 27.04.2010 tarihinde mağdur … hesabına 150,00 TL para yatırıldığı anlaşılmıştır.
4. Tanık K.K., olay günü uyuduğu esnada sanığın kartı alıp bankadan para çektiğini, sanığın gelip kendisine yaptığını anlattığını. ATM’den suça konu kart ile sanık tarafından 320,00 TL çekildiğini, sanık ve annesinin ATM den çekilen 320,00 TL yi faiziyle birlikte ödediklerini, zararın giderildiğini beyan etmiştir.
5. Sanık, tanık K.K. uyurken uyandırmamak için cebindeki cüzdanından bankamatik kartını aldığını, ATM’den şifre girerek 310,00 TL parayı tek seferde çektiğini ve ihtiyaçları için harcadığını, aldığı kart cebinde kaldığı, çamaşır makinesinde yıkandığından deforme olduğunu, bu nedenle de çöpe attığını, parayı çektiği gün karıştığı başka olaydan dolayı cezaevine alınarak 10 gün sonra tahliye olduğunu, bu süre içinde tanık K.K.’ye para çektiğini haber veremediğini, tahliye olduktan sonra kendisine durumu anlattığını, tanık K.K.’nın bilgisi dahilinde zaman zaman kullandığı için haber vereceği düşüncesiyle önceden bu şekilde kart kullandığı için kartını alıp para çektiğini beyan etmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Sanığın hırsızlık suretiyle katılan banka kartını ele geçirdiği anlaşılmakla hakkında hırsızlık suçundan zamanaşımı süresi içinde dava açılması mümkün görülmüştür.
2. Sanık hakkında kurulan hüküm, hükmün açıklanmasına sebebiyet veren ihbara konu ilamda, sanık suç tarihinde uzlaşmaya tabi olmayan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde düzenlenen tehdit ve aynı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen basit yaralama suçlarından mahkum olmuş ise de, hükümden sonra, 02.12.2016 tarih ve Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren, 6763 sayılı Kanunun 34 üncü maddesiyle değişik, 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre, söz konusu tehdit ve yaralama suçlarının uzlaştırma kapsamına alınması üzerine ihbara konu suçlara ilişkin mahkemesince uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığının araştırılarak sonucuna göre açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3. Temel hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde, aynı gerekçelerle adli para cezasına esas birim gün sayısının alt sınırın üstünde belirlenmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,
4. Kabul ve uygulamaya göre de; gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 27.03.2010 yerine 27.04.2010 olarak gösterilmesi,
5. Hükmün hapis cezası yanında tayin olunan 150 tam gün adli para cezasının 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca günlüğü 20,00 TL’den adli para cezasına çevrildiği bölümünde, yazım hatası yapılarak uygulama yeri olmayan 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin uygulama maddesi olarak gösterilmesi nedeniyle hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Isparta 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.12.2015 tarihli ve 2015/679 Esas, 2015/746 Karar sayılı kararına yönelik sanık ve vasisinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.04.2023 tarihinde karar verildi.