YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/14619
KARAR NO : 2022/2816
KARAR TARİHİ : 16.02.2022
İhbarname No : KYB – 2020/96445
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 109/1, 109/3-f, 110/1 ve 62. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/11/2011 tarihli ve 2011/195 Esas, 2011/647 sayılı kararının 20/02/2012 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 04/10/2016 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine hakkındaki hükmün açıklanarak, 5237 sayılı Kanun’un 109/1, 109/3-f, 110/1 ve 62. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/12/2017 tarihli ve 2017/754 Esas, 2017/722 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
… 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/01/2014 tarihli ve 2011/139 Esas, 2014/5 sayılı kararının, Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 21/01/2020 tarihli ve 2016/4553 Esas, 2020/590 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, somut olayımızda oluşan hukuka aykırılığın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308. maddesi kapsamında anılan Dairenin onama kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz yoluna başvurularak düzeltilebileceği düşünülerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, sanığın farklı tarihlerde yaşı küçük mağdureyi alıkoyması şeklinde gerçekleşen eyleminden dolayı, … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/12/2017 tarihli ve 2017/754 Esas, 2017/722 sayılı dosyası nedeniyle yargılamasının yapılarak mahkum edildiği, bu eylemin suç tarihinin 07-12/10/2010, iddianame tarihinin ise 01/04/2011 olduğu, anılan dosyanın istinaf edilmeksizin kesinleştiği, yine aynı sanık hakkında … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/139 Esas, 2014/5 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda mahkumiyetine karar verildiği ve anılan dosyada suç tarihlerinin 24/10/2010 – 23/02/2011, iddianame tarihinin ise 08/03/2011 olduğu, tüm suçların 08/03/2011 tarihli ilk iddianamenin düzenlenme tarihinden önce işlendiği ve hukuki kesinti olmadığı, anılan iki dosyada da sanığın üzerine atılı eylemlerin aynı mahiyette olduğu ve suç tarihlerinin yakınlığı dikkate alınarak, bu eylemlerin bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlendiği anlaşıldığından, dosyaların birleştirilmesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet
Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 20.10.2020 gün ve 2020-12872 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.11.2020 gün ve KYB -2020/96445 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu niteliği itibariyle sürekliliği gerektirmektedir. Ancak bu durum, yıllarca devam eden fiilin her zaman tek bir suçu oluşturacağı şeklinde de yorumlanmamalıdır. Fiili veya hukuki kesintinin varlığı halinde ayrı suçların oluştuğu kabul edilmelidir. Hukuki kesinti iddianamenin düzenlenmesi, mahkumiyet kararı, vazgeçme üzerine verilen düşme kararı, af yasası gibi durumların ortaya çıkması ile gerçekleşmektedir. Fiili kesinti ise failin eylemine ara vermesi veya yakalanması, tutuklanması, askere gitmesi, uzun süre hastanede yatması gibi bir nedenle eylemin sürdürülememesi hallerinde meydana gelmektedir. Bu durumlarda eylemlerin gerçekleştirildiği yer ve araya giren zaman aralığı, yeni bir suç işleme kastı, fiili kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti açısından önem arz etmektedir.
Somut olaya bakıldığında ise; hükümlünün 07-12.10.2010 günü … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/754-722 Esas-Karar sayılı dosyasına konu mağdur … …’a yönelik hürriyeti yoksun kılma suçunu işlediği mağdurun 12.10.2010 tarihinde anne ve babasına teslim edildiği; hükümlünün fiile ara verdikten 12 gün sonra aynı mağdura karşı … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/139 Esas, 2014/5 Karar sayılı dosyasına konu edilen hürriyetten yoksun kılma suçunu işlediği olayda; 12.10.2010 günü mağdurun ailesine teslim edilmesiyle fiili kesintinin oluşmasının ardından tekrar aynı suçu işlediği ve fiilinin yenilenen suç kastına dayalı yeni bir suç oluşturduğunun, mükerrer dava bulunmadığının anlaşılması karşısında;
Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği açıklanan nedenlerle yerinde görülmediğinden kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.