Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/14452 E. 2023/5956 K. 11.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/14452
KARAR NO : 2023/5956
KARAR TARİHİ : 11.09.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/441 Esas, 2015/463 Karar
SUÇ : Parada sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık … müdafii ve sanık …
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzelterek Onama

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre, temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz isteklerinin süresinde olduğu, temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 19.10.2015 tarihli iddianamesiyle sanıklar … ve …’nun parada sahtecilik suçundan cezalandırılması ve … hakkında cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.12.2015 tarihli kararıyla sanıkların parada sahtecilik suçundan 3 yıl 6 … hapis ve 2.000,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmalarına, adli para cezasının 10 eşit taksitte ödenmesine, hak yoksunluklarının uygulanmasına, sahte paraların müsaderesi ile T.C. Merkez Bankasına gönderilmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık …’nun temyiz istemi atılı suçu işlemediğine, sahte paraların diğer sanık …’na ait olduğuna, …’nun bunu doğruladığına ve hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
2. Sanık … müdafiinin temyiz istemi ise; paraların aldatma kabiliyeti bulunmadığından suçun unsurlarının oluşmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine; aksi durum kabulü halinde ise cezanın teşdiden tayininin yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay; sanıkların iştirak halinde piyasaya sahte para sürdükleri iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1. Sanık …’nun atılı suçu işlemediğine, sahte paraların diğer sanık …’na ait olduğuna, …’nun bunu doğruladığına ve hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde; sahte para ile alışveriş yapan sanık …’nın soruşturma aşamasında alınan ifadesinde ve kovuşturma aşamasındaki ifadelerinde sahte paradan Fırat’ın bilgisinin olduğuna, onu kurtarmak için ilk ifadesinde aksi yönde beyanda bulunduğuna dair savunması, sahte paranın piyasaya sürülmesi için kiralanan aracı sanık …’ın kiralaması ve sürücüsü olduğu aracın sol koltuk cebinde yani sanığın sol yan tarafında …’nın piyasaya sürdüğü sahte parayla aynı seri numaralı sahte paranın ele geçmesi, adli sicil kaydında parada sahtecilik suçlarının bulunması hususları birlikte değerlendirildiğinde sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde ve mahkemenin uygulamasında isabetsizlik görülmemiştir.
2. Sanık … müdafiinin paraların aldatma kabiliyeti bulunmadığından suçun unsurlarının oluşmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine; aksi durum kabulü halinde ise cezanın teşdiden tayininin yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde ise; paraların sahte olduğuna ve aldatma kabiliyetinin bulunduğuna dair İzmit … Şube Müdürlüğü’nün 13.10.2015 tarihli, 399 sayılı raporu ve sanığın adli sicil kaydında çok sayıda sabıkalarının bulunması, diğer sanıkla birlikte işlediği parada sahtecilik suçunun da bulunması ve eylemin sürekli hale gelmesi gerekçe gösterilerek alt sınırdan uzaklaşılıp ceza tayininde isabetsizlik görülmemiştir.
3. Sanıklar hakkında kurulan hükümde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen “sahte paraların müsaderesine karar verilirken uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232/6. maddesine aykırı davranılması,”nın dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (3) numaralı bentte açıklanan nedenle … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.12.2015 tarihli kararına yönelik sanık …’nun ve … müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün üçüncü fıkrasındaki “müsaderesine” kelimesinden önce gelecek şekilde “5237 sayılı Kanun’un 54/4. maddesine göre” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükümlerin, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.09.2023 tarihinde karar verildi.