Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/14389 E. 2023/2925 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/14389
KARAR NO : 2023/2925
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakkı olmayan yere tecavüz etme
HÜKÜM : Beraat

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Hilvan Cumhuriyet Başsavcılığının 11.09.2014 tarihli iddianamesi ile sanıkların hakkı olmayan yere tecavüz etme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 154 üncü maddesinin birinci fıkrası, 37 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemi ile dava açılmıştır.
2. Hilvan Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.11.2015 tarihli kararı ile sanıklar hakkında hakkı olmayan yere tecavüz etme suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca beraat kararları verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği; eksik araştırma ile usul ve yasaya aykırı karar verildiğine, keşifte dinlenilen mahalli bilirkişilerin kasıtlı şekilde mahkemeyi yanıltıcı beyanda bulunduklarına, bu konudaki itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde reddedildiğine, sanıkların katılana ait araziyi kullandıklarına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, katılana ait taşınmazlara sanıkların fıstık ağacı dikerek tecavüz ettikleri iddiasına ilişkindir.
2. 15.10.2014 tarihli tutanakta, suça konu olan 1200 dönümlük arazinin 7 kişi adına müşterek tapulu olduğu, arazinin hissedarlar tarafından parçalara ayrılmış bir şekilde kullanıldığı belirtilmiştir.
3. Sanıklar, suçlamayı kabul etmemişler, suça konu araziye fıstık ağaçlarını katılanın rızası ile diktiklerini beyan etmişlerdir.
4. Tanıklar sanıkların beyanlarını doğrulamışlardır.
5. Katılan, 1200 dönüm taşınmazlarda kendisinin üçte bir payı olduğunu, müştereklerinin taşınmazların tamamını ekip kendi hissesini vermediklerini iddia etmiştir.
6. Hilvan Sulh Ceza Hakimliği tarafından soruşturma aşamasında keşif yapılmış, bilirkişi raporları alınmış ve yargılama aşamasında da ziraat bilirkişisinden ek rapor alınmıştır.
7. Taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.

IV. GEREKÇE
1. Sanıklar hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde, keşif, bilirkişi raporları, katılan ve tanık beyanları, sanıkların savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre, katılan …’ın tapu kayıtlarındaki hisse değerlerinin toplamının 213.211,84 m2 olduğu, mahalli bilirkişilerin beyan ve yer göstermeleri doğrultusunda düzenlenen fen bilirkişisi raporunda katılanın fiilen toplam tarımsal faaliyet yürüttüğü alanların toplamının 382.589,00 m2 olduğunun belirtildiği, raporlarda belirtilen alanlarda tarımsal faaliyetin katılan adına B. K. tarafından yapıldığı, sanık … tarafından kullanılan 309 ve sanık … tarafından kullanılan 257 numaralı antep fıstığı fidanlarının mevcut olduğu, bu fidanların sanıklar tarafından dikildiği, ancak tanıkların bu parselleri kadimden beri sanıklar ve aileleri tarafından kullanıldığını beyan ettikleri ve sanıkların savunmalarını doğruladıkları, hissedarlar arasında rızai taksimle kullanılan taşınmazlarda sanığın toplam hisse oranına tecavüz edilmediği anlaşıldığından hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Hilvan Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.11.2015 tarihli kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden
herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.05.2023 tarihinde karar verildi.