Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/14334 E. 2023/8485 K. 06.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/14334
KARAR NO : 2023/8485
KARAR TARİHİ : 06.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/169 E., 2016/10 K.
SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs, yaralama, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ :Onama, bozma

Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin hüküm tarihinden bir ay sonra 16.02.2016 tarihinde yapıldığı anlaşılmış olmakla temyiz isteminin süreden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz istemlerinin süresinde olduğu, temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Tufanbeyli Cumhuriyet Başsavcılığının 24.10.2014 tarihli iddianamesi ile sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs, yaralama ve tehdit suçlarından cezalandırılması için kamu davası açılmıştır.
2.Tufanbeyli Asliye Ceza Mahkemesinin 14.01.2016 tarihli kararı ile sanıkların kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs suçundan ayrı ayrı 4 yıl hapis, yaralama suçundan ayrı ayrı 9 ay hapis, tehdit suçundan ayrı ayrı 12 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Cumhuriyet savcısının temyizi, sanık … hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğine yöneliktir.
2. Sanık …’nun temyiz istemi somut bir nedene dayanmamaktadır.
3. Sanık … müdafiinin temyizi, sanığın olay yerinde bulunmadığına, atılı suçları işlemediğine, sanığın olay yerinde olduğuna dair delil olmadığına yöneliktir.
4. Sanık …’nın temyiz istemi, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğine, mağdurların ifadelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğuna yöneliktir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanık …’ın kardeşi ile mağdur … arasında husumet bulunması nedeniyle sanık …’ın … ile konuşmak istediği, bunun üzerine sanık …’nun mağdur …’yı aradığı, tarafların buluştukları, burada tartışma yaşandığı ve sanıkların mağdurları sopalarla darp edip, …’yı araca bindirmeye çalıştıkları, ayrıca olay yerinden geçen ve olaya müdahil olan … ve …’i tehdit ettikleri iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
A. Cumhuriyet Savcısının Temyiz İstemi Yönünden;
Ceza Genel Kurulunun 06.11.2007 gün, 2007/3-167 Esas, 2007/222 sayılı Kararında belirtildiği üzere, 6217 sayılı Kanun uyarınca duruşmalarına katılmadıkları Asliye Ceza Mahkemesi kararlarına yönelik Cumhuriyet savcılarının temyiz süresi; 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nu (1412 sayılı Kanun) kıyasen uygulanan 310 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre tefhimden itibaren bir ay olup, Cumhuriyet savcısının 14.01.2016 günü verilen hükme yasal süre geçtikten sonra 16.02.2016 tarihinde temyiz isteminde bulunduğu; hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, Cumhuriyet savcısının temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği reddine karar verilmiştir.
B. Sanıklar Hakkında Yaralama ve Hürriyeti Yoksun Kılma Suçlarından Kurulan Hükümlere Yönelik Yapılan Temyiz Talebinin İncelemesinde;
1. Sanık …’ın kardeşi ile mağdur … arasında husumet bulunması nedeniyle sanık …’ın … ile konuşmak istediği, bunun üzerine sanık …’nun mağdur …’yı aradığı, tarafların buluştukları, burada tartışma yaşandığı ve sanıkların mağdurları sopalarla darp edip, …’yı araca bindirmeye çalıştıkları; olay yerine yakın yerde bulunan güvenlik görevlisinin mağdurlar … ile …’nın babasına haber vermesi üzerine dosyada yer alan diğer şahısların da olay yerine gelmesi şeklinde gerçekleşen olayda, tüm dava dosyası kapsamından sanıkların üzerlerine atılı suçların sübut bulduğuna dair mahkeme gerekçesinde isabetsizlik bulunmamış; sanık …’nun somut bir nedene dayanmayan, sanık …’nın ise üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğine, mağdurların ifadelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğuna yönelik temyiz itirazı yerinde görülmemiştir.
2. Sanık …’nun soruşturma aşamasında alınan ifadesinde olay yerine … ve … ile beraber gittiklerini beyan etmesi, dosya kapsamında ifadesine başvurulan …’in sanık …’ın olay yerinde olduğuna ve kendisine de yumruk attığına dair beyanı, mağdurlar … ile …’nın alınan ifadesinde sanık olarak …’ın adını vermeleri, ayrıca sanık …’a ait telefon numarasının alınan HTS
kayıtlarında sanığın savunmasının aksine suçun işlendiği zaman diliminde suçun işlendiği köyden telefonunun sinyal verdiği tespit edilmiş olduğundan, sanık … müdafiinin, sanığın olay yerinde bulunmadığına, atılı suçları işlemediğine, sanığın olay yerinde olduğuna dair delil olmadığına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık …, sanık … ve sanık … müdafiinin diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
C. Sanıklar Hakkında Tehdit Suçundan Kurulan Hükümlere Yönelik Yapılan Temyiz Talebinin İncelemesinde;
Olay günü olay yerinden geçmekte olan müştekiler … ve …’in kavga olayının olduğunu görmeleri üzerine olay yerinde durdukları, sanıkların … ve …’e karşı küfür edip tehdit ettikleri olayda, söz konusu tehdit suçunun … ve …’e karşı işlendiği iddiasıyla sanıklar hakkında kamu davası açılmasına rağmen, yerel mahkeme tarafından suçun mağduru olmayan Savaş’a yönelik işlendiği kabul edilerek hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Cumhuriyet Savcısının Temyiz İstemi Yönünden;
Ceza Genel Kurulunun 06.11.2007 gün, 2007/3-167 Esas, 2007/222 sayılı Kararında belirtildiği üzere, 6217 sayılı Kanun uyarınca duruşmalarına katılmadıkları Asliye Ceza Mahkemesi kararlarına yönelik Cumhuriyet savcılarının temyiz süresi; 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Kanun’un kıyasen uygulanan 310 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre tefhimden itibaren bir ay olup, Cumhuriyet savcısının 14.01.2016 günü verilen hükme yasal süre geçtikten sonra 16.02.2016 tarihinde temyiz isteminde bulunduğu; hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, Cumhuriyet savcısının temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği reddine karar verilmiştir.
B. Sanıklar Hakkında Yaralama ve Hürriyeti Yoksun Kılma Suçlarından Kurulan Hükümlere Yönelik Olarak
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle Tufanbeyli Asliye Ceza Mahkemesinin 14.01.2016 tarihli kararında sanık …, sanık … ve sanık … müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık …, sanık … ve sanık … müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
C. Sanıklar Hakkında Tehdit Suçundan Kurulan Hükümlere Yönelik Olarak
Gerekçe bölümünde (C) bendinde açıklanan nedenlerle Tufanbeyli Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.01.2016 tarihli kararına yönelik sanık …, sanık … ve sanık … müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereğince Tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.11.2023 tarihinde karar verildi.