Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/13324 E. 2022/15349 K. 25.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/13324
KARAR NO : 2022/15349
KARAR TARİHİ : 25.10.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Suç uydurma, güveni kötüye kullanma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Sanık hakkında suç uydurma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
TCK.nın 271. maddesinde düzenlenen suç uydurma suçunun oluşabilmesi için, failin işlenmediğini bildiği bir suçu yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar etmesi veya işlenmeyen bir suçun delil ya da emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uydurması gerekir. Uydurulan suçun atıldığı kişilerin belirlenebilir olması halinde ise, TCK.nın 267. maddesinde düzenlenen iftira suçu oluşur. Oluş ve dosya kapsamına göre, sanığın katılan …’dan emanet olarak aldığı aracı satmasından sonra katılan …’ın emanet bıraktığı aracını sanıktan geri vermesini istemesi nedeniyle sanığın evine hırsız girdiğini, aracın anahtarını ve ruhsatını alarak evin önünde park halindeki katılan …’ın aracını çaldığını belirtip kolluğu ihbarda bulunması üzerine yapılan araştırmada, sanığın aracı Taner Zengin aracılığıyla …’a sattığı, …’un da aracı …’ye sattığının anlaşılması ve aracı satın alan kişilerin belirlenebilir olması karşısında, sanığın eyleminin TCK.nın 267. maddesinde düzenlenen iftira suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında hataya düşülerek suç uydurma suçundan hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. ve 326/son maddeleri gereğince ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA,
2-Sanık hakkında güveni kötüye kullanma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
Hükümden sonra 24.10.2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin üçüncü fıkrasına “birlikte” ibaresinden sonra gelmek üzere “aynı mağdura karşı” ibaresi eklenmiş olup, anılan yasa maddesinde yapılan değişiklikle uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağının düzenlendiği de dikkate alınarak, sanığın üzerine atılı iftira ve güveni kötüye kullanma suçlarının mağdurlarının farklı olduğu anlaşılmakla, sanığa yüklenen ve 5237 sayılı TCK.nın 155/1. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle, 24.10.2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.