Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/12777 E. 2023/2920 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/12777
KARAR NO : 2023/2920
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakkı olmayan yere tecavüz etme, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30.09.2015 tarihli iddianamesi ile sanığın hakkı olmayan yere tecavüz etme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 154 üncü maddesinin birinci fıkrası, 151 inci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.

2. Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.11.2015 Tarihli Kararı ile Sanık Hakkında
1. Mala zarar verme suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca beraat kararı,

2. Hakkı olmayan yere tecavüz suçundan, iki kez 5237 sayılı Kanun’un 154 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 inci maddesi, 58 inci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 6 ay 20 hapis cezası ve 2.000,00 TL adli para ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılan vekilinin temyiz isteği, kararın bozulmasına
2. Sanık müdafiin temyiz isteği, beraat hükmü yönünden ise vekalet ücretine hükmedilmeyerek eksik araştırma ile usul ve yasaya aykırı karar verildiğine, hakkı olmayan yere tecavüz suçunun unsurlarının oluşmadığına, katılanların soyut iddiaları dışında delil olmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanığın, katılanların … Sitesin’den satın aldıkları dairelerini görmek için siteye gittiklerinde, siteye girişlerini engellediği ayrıca katılanlara ait dairelerin kilitlerini kırarak değiştirdiği iddiasına ilişkindir.
2. Sanık suçlamayı kabul etmemiştir.
3. Katılanlar, site içerisinde dairelerinin olduğunu, dairelerinin giriş kapısının anahtarının sanık tarafından değiştirildiğini öğrendiklerini, evlerini görmeye gittiklerinde sanığın kendilerinin siteyi girişini engellediğini beyan etmişlerdir.
4. Tanık S.Ö., katılanların beyanlarını doğrulamıştır.

IV. GEREKÇE
A. Sanık Hakkında Hakkı Olmayan Yere Tecavüz Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Tekerrüre esas alınan ilamda yer alan 5237 sayılı Kanun’un 151 nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen mala zarar verme suçunun, hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, anılan hükme ilişkin, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı infaz aşamasında gözetilebileceği mümkün görülmüştür. Sanıklar hakkında kurulan hükümde, iddianame anlatımı, katılanların ve tanığın beyanları ve tüm dosya kapsamına, katılan …’ın … sitesinde üç adet , katılan …’ın ise eşi adına bir daire satın aldıkları, olay günü katılanların siteye dairelerini kontrol etmek ve kapı göbeklerini değiştirmek için yanlarında tanık S.Ö. ile birlikte gittiklerinde sanığın, katılanların içeri girmelerine ve dairelere bakmalarına sitenin giriş kapısını kapatarak engellediği anlaşılmıştır. Katılanların tüm aşamalarda değişmeyen tutarlı beyanlarının tanık tarafından doğrulanması karşısında sanık müdafiin atılı suçun unsurlarının oluşmadığına, katılanların soyut iddiaları dışında delil olmadığına yönelik temyiz isteği yerinde görülmediğinden hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Sanık Hakkında Mala Zarar Verme Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 151 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin sanığın savunmasının alındığı 27.04.2015 tarihi olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

C. Sair Temyiz Sebepleri Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılan vekili ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
A. Sanık Hakkında Hakkı Olmayan Yere Tecavüz Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.11.2015 tarihli kararında katılan vekili ve sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Sanık Hakkında Mala Zarar Verme Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.11.2015 tarihli kararına yönelik katılanlar vekilinin ve sanık müdafiin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.05.2023 tarihinde karar verildi.