Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/11030 E. 2023/5081 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/11030
KARAR NO : 2023/5081
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/173 E. 2016/57 K.
SUÇ : 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a aykırılık
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
Sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan verilen beraat kararına karşı, sanık müdafinin temyiz talebinin sadece sanık lehine vekalet ücreti hükmolunmaması ile sınırlı olduğu ve temyizde hukuki yararı bulunduğu kabul edilmekle yapılan incelemede;

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 20.03.2015 tarihli iddianamesi ile;
a. Sanık …’un hakkında 6136 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin birinci fıkrasından iki defa, 12 nci maddesinin birinci fıkrası ve ikinci fıkrasından üç defa,
b. Sanık …’ın 6136 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin birinci fıkrasından iki defa, 6136 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin birinci fıkrası ve ikinci fıkrasından iki defa, 6136 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin birinci fıkrası ve dördüncü fıkrasından bir defa,
c. Sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin birinci fıkrası ve 13 üncü maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları,
d. Sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları,
e. Sanık … hakkında suç üstlenme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 270 inci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi uyarınca dava açılmıştır.
2. Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.02.2016 tarihli kararı ile;
a. Sanık … hakkında atılı suçtan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat,
b. Sanık … hakkında atılı suçtan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca beraat,
c. Sanık … hakkında atılı suçtan açılan davanın mükerrer olması nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin yedinci fıkrası uyarınca reddine,
d. Sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 4 yıl 2 ay hapis ve 8.320,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
e. Sanık …’ın 6136 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin birinci fıkrası, dördüncü fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 6 yıl 3 ay hapis ve 12.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Cumhuriyet savcısının temyiz isteği;
1. Sanık …’ın ikametinden bir adet tabanca, bu tabancaya ait 1 adet şarjör, 154 adet 9 mm. çaplı MKE yapısı fişek ele geçirilmesi sebebiyle eylemine uyan 6136 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca cezalandırılması gerekirken beraatine karar verilmesi,
2. Sanık …’ın evinde yapılan aramada ele geçirilen ruhsatsız silah ve eklerinin sanık …’a ait olduğu sabit olduğu halde, oğlunu suçtan kurtarmak amacıyla suç üstlendiği anlaşılan sanık …’in 5237 sayılı Kanun’un 270 inci maddesinin birinci fıkrasının son hükmü gereğince cezalandırılması gerekirken beraatine karar verilmesi,
3. Sanık …’ın ikinci ve altıncı eylemler nedeniyle cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, ikinci eylemde sanık …’ın suça konu silahı sanık …’a sattığına dair mahkumiyetine yeter delil olmadığı, altıncı eylemde ise, sanığın evinde biri seri ateşli kaleşnikof marka vahim olmak üzere 3 adet tüfek ve ruhsatsız tabanca bulundurmaktan sorumlu tutulmasının gerektiği gözetilmeden, 6136 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca cezalandırılması gerekirken suç vasfında hataya düşülmesi, kabule göre de; sanık …’dan ele geçirilen silahların sayısı dikkate alınıp 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi uyarınca cezanın asgari hadden uzaklaşılmak suretiyle belirlenmesi gerekirken takdirde hataya düşülerek asgari hadden ceza verilmesine ilişkindir.
B. Sanık … müdafiinin temyiz isteği;
1. Sanığın hastalık derecesinde silah tutkusunun olduğuna ve koleksiyonunun bulunduğuna, hatta buna ilişkin bir projesinin bulunduğuna ancak bu hususun araştırılmadığına,
2. Telefon dinlemelerindeki hukuksuz şifrelendirme dışında suçu işlediğine dair delil olmadığına,
3. Tapelerde geçen “Mustang” ibaresinin sanığa ait araç olduğuna ve bunun satışının yapıldığına dair araç satış sözleşmesinin mahkemeye ibraz edildiğine, ilişkindir.
C. Sanık … müdafiinin temyiz isteği;
Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
D. Sanık … müdafiinin temyiz isteği;
Sanık hakkında beraat kararı verildiği halde vekalet ücretine hükmedilmediğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanıklardan … ve …’ın 6136 sayılı Kanun kapsamında yasak niteliği haiz ateşli silahları sattığı ve/veya satmak amacıyla bulundurduğu, sanık …’ın ikametinde ele geçen silah ve mermilerin bu şahsa ait olduğu halde babası olan sanık …’in kendisine ait olduğunu beyan ederek oğluna atılı suçu üstlendiği iddiasına ilişkindir.
2. a. İletişimin tespiti tutanakları ile 28.08.2013 tarihinde sanık …’un, sanık …’a götüreceği silahı bir başkasında unuttuğunu fark etmesinin akabinde diğer sanık … ile birlikte gidip aldığı ve bu silahı sanık …’a götüreceği sırada kolluk ekipleri tarafından durdurulduğunda ön yolcu koltuğunda oturan sanık …’un belinden bir adet 9 mm çapında ruhsatsız tabanca ve bu tabancaya ait iki adet şarjörünün ele geçirildiği,
b. Bu olayla ilgili sanık … hakkında Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.03.2014 tarihli kararı ile sanık hakkında 6136 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 10 ay hapis ve 500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hapis cezasının ertelenmesi ile bir yıl denetim süresi belirlenmesine karar verilmiş ve bu karar 26.03.2014 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği belirlenmiştir.
3. a. İletişimin tespiti tutanakları ile sanık …’ın sanık …’dan silah aldığına dair bilgi edinilmesi üzerine 29.09.2013 tarihinde sanık …’ın ikametinin önünde aracından ineceği sırada elindeki bir adet tabancayı beline koyduğunun fark edildiği sırada yapılan yakalamasında sanıktan bir adet ruhsatsız tabanca ve bir adet MKE yapımı fişek ele geçirildiği,
b. Bu olayla ilgili sanık … hakkında Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.05.2014 tarihli ve 2013/1323 Esas, 2014/576 Karar sayılı kararı ile 6136 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilen 10 ay hapis ve 500,00 TL adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ve bu kararın 28.05.2014 tarihinde itiraz olunmadan kesinleştiği,
c. Tanık olarak ifadesine başvurulan K.Ç.’nin aşamalardaki anlatımları dava dosyasında mevcuttur.
4. a. İletişimin tespiti tutanakları ile 26.10.2013 tarihinde sanık …’ın, A.T. isimli şahsa yanına uğramasını, on dörtlü olarak tabir ettiği şeyin Browning marka tabanca olduğu yönünde şüphe uyanması üzerine yapılan fizik takip neticesinde, A.T.’nin aynı gün sanık …’ın tadilat yaptığı yere gittiği, sokak üzerinde bir süre konuşmalarının ardından araç içerisinde oturdukları sırada kolluk ekiplerince olay yerine gidildiğinde, sanık …’ın elindeki tabancayı araca bıraktığının fark edildiği ve sanık …’dan bir adet el yapımı seri nosu olmayan 9 mm çaplı, Browning tabanca ve üç adet fişek ele geçirildiği belirlenmiştir.
b. Bu olayla ilgili sanık … hakkında Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.01.2014 tarihli kararı ile 6136 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 10 ay hapis ve 500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve bu kararın Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 07.05.2015 tarihli kararı ile kesinleştiği belirlenmiştir.
5. Bursa 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2015/980 Değişik iş nolu arama ve el koyma kararına istinaden 25.02.2015 günü yapılan aramada;
a. Sanık …’ın ikametinden bir adet 6136 sayılı Kanun kapsamında yasak niteliği haiz tabanca, 6136 sayılı Kanun’a göre yasak niteliği haiz ve aynı Kanun’un 12 nci maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında vahim silahlardan olduğu belirtilen üç adet tüfek ve toplamda 281 adet 6136 sayılı Kanun’a göre yasak niteliği haiz çeşitli çap ve tipte fişek ele geçirildiği belirlenmiştir.
b. (1) Sanıklar … ve …’in ikametlerinden, bir adet ruhsatsız tabanca, bir adet şarjör ve 9 x 19 mm çap ve tipinde MKE yapısı 154 adet fişek bulunduğu, söz konusu el yapısı tabancanın ve fişeklerin 6136 sayılı Kanun’a göre yasak niteliği haiz ateşli silahlardan ve fişeklerden olduğu belirlenmiştir.
(2) Sanık … aşamalarda bu tabanca ve fişeklerin kendisine ait olduğunu, sanık … da babasına ait olduğunu ifade ettiği belirlenmiştir.
6. Sanıklar … ve …’ın, diğer şahıslar ile olan iletişimin dinlenmesi koruma tedbirine ilişkin dinleme tutanakları dava dosyasında mevcuttur.

IV. GEREKÇE
Mahkumiyete konu olan 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçunun mütemadi suçlardan olduğu dikkate alınarak suç tarihinin, sanıklar hakkında arama ve yakalama işlemlerinin yapıldığı tarih olan “25.02.2014” olarak gösterilmesi yerine “2014” şeklinde yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak görülmüştür.
A. Sanıklar … ve … hakkında kurulan hükümlere yönelik
1. Mahkemeden alınan arama kararına istinaden sanık … ve babası olan sanık …’in birlikte oturdukları ikametten bir adet ruhsatsız tabanca ve 154 adet fişek ele geçirilmesi olayında, sanık …’in tüm aşamalarda bu tabanca ve mermilerin kendisine ait olduğunu savunması ve sanık …’ın da ele geçen eşyalardan haberinin olmadığını, babasına ait olduğunu öğrendiğini beyan etmesi ve sanık …’dan 29.09.2013 tarihinde ele geçen tabanca ile ilgili Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.05.2014 tarihli ve 2013/1323 Esas, 2014/576 Karar sayılı kararı ile 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan hüküm kurulması karşısında, sanıkların ikametlerinde ele geçen tabanca ve fişeklerin sanık …’a ait olduğuna ve sanık …’in de oğlu olan sanık …’ın suçunu üstlendiğine dair delil olmadığının anlaşılması ve Mahkemece bu kabule göre de sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan suç duyurusunda bulunulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanıklar hakkında kurulan hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Sanık … müdafiinin temyizine yönelik
Kendisini vekil ile temsil ettiren ve beraat eden sanık yararına, Hazine aleyhine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca maktu vekalet ücretine hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi isabetli bulunmamıştır.
C. Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik
Sanığın 28.08.2013 tarihinde suça konu aynı tabancayı taşımaktan dolayı Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.03.2014 tarihli kararı ile mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın temyiz edilmeden kesinleştiği, mahkumiyete konu edilen telefon konuşmaları dışında sanıktan ele geçen başkaca suç eşyası bulunmadığı nazara alındığında, aynı fiilden kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı verilen sanık hakkında iş bu davanın 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin yedinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.
D. Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik
1. Sanık hakkında 26.10.2013 tarihli eylemine ilişkin Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.01.2014 tarihli kararı ile 6136 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca neticeten 10 ay hapis ve 500,00 TL adli para cezası verildiği ve bu kararın Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 07.05.2015 tarihli ilamıyla onanarak kesinleştiği anlaşılmakla, bu karara karşı mükerrirlik iddiası ile itiraz yoluna başvurulması mümkün görülmüştür.
2. Sanık hakkında silah ele geçmeyen diğer eylemleri nedeniyle her ne kadar cezalandırılması istemi ile ayrı ayrı dava açılmışsa da, bu eylemlerin sabit olması halinde tüm fiillerin tek suç oluşturacağı muhakkak ise de, somut olayda suça konu ve 6136 sayılı Kanun kapsamında belirlenebilen sanık … ve …’dan ayrı ayrı iki adetsilah ve …’ın ikametinden üç adet vahim olmak üzere toplamda dört adet silah ele geçtiği ve bu eylemlerin 6136 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında tek suç oluşturduğu gözetilerek sanık hakkında tek mahkumiyet hükmü kurulmasında hukuka aykırılık görülmemiş ayrıca karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmasında isabetsizlik görülmemiştir.
3. Dosyada mevcut telefon dinleme tutanakları ve bu tutanakların bir kısmına ilişkin yapılan fiziki eylemler ile takipler, yakalamalar ve dinleme kayıtları ile uyumlu tabanca muhafaza altına alma tutanakları ile dava dosyası kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, sanık …’ın silah satışı yaptığı, satmak amacıyla da bulundurduğu ve silah satışını meslek haline getirdiğinin anlaşılması karşısında, Mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş ise de;
Sanığın ikametinde yapılan aramada ele geçen silahların niteliği ve sayısı dikkate alınarak kastın yoğunluğu, tehlikenin ağırlığı, suçun işleniş biçimi gözetilerek sanık hakkında kurulan hükümde, alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, alt sınırdan hüküm kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Sanıklar … ve … hakkında kurulan hükümlere yönelik
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.02.2016 kararında Cumhuriyet savcısı tarafından ileri sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden Cumhuriyet savcısının temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Sanık … müdafiinin temyizine yönelik
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.02.2016 tarihli kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine ilişkin paragrafa; “Sanık kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin II. Kısmının II. Bölümü gereğince 3.600,00 Türk Lirası maktu vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanığa verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C. Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik
Gerekçe bölümünün (C) bendinde açıklanan nedenle Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.02.2016 tarihli kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
D. Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik
Gerekçe bölümünün (D) bendinde açıklanan nedenle Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.02.2016 tarihli kararına yönelik Cumhuriyet savcısının ve … müdafinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.06.2023 tarihinde karar verildi.