Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/10538 E. 2021/3895 K. 15.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/10538
KARAR NO : 2021/3895
KARAR TARİHİ : 15.03.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde ;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Sanık hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
1-Gerekçeli karar başlığında suç adının “ başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması ” yerine “iftira” olarak yazılması suretiyle CMK.nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2-Dosya ve UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede; sanığın incelemeye esas dosyadan başka; Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/140 Esas 2014/53 Karar sayılı 30.01.2014 tarihli ilamı ile aynı mağdura karşı benzer suçtan mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmakla, dosyanın taraf ve akıbetlerine ilişkin belgelerin tamamının denetime elverişli olacak şekilde aslı veya onaylı suretlerinin dosya içeriğinde bulunmaması karşısında, başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suretiyle iftira suçu bakımından mükerrer cezalandırılmanın önlenmesi bakımından, sanık hakkındaki söz konusu dosyanın getirtilerek dosya içine konulması, derdest olmaları

halinde birleştirilip; suç ve iddianame tarihleri nazara alınarak aynı mağdura karşı olan eylemleri arasında hukuki ve fiili kesinti bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra ayrı suç mu oluşturduğu, yoksa zincirleme suç nedeniyle TCK.nın 43. maddesinin uygulanmasının gerekip gerekmeyeceğinin tespiti ve dava dosyasının kesinleşmiş olması halinde ise hukuki ve fiili kesintinin olmaması halinde bulunacak sonuç ceza ile kesinleşen hükümdeki sonuç ceza arasındaki fark kadar ek cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de; mağdurun hakkında suça konu eylem nedeniyle yargılandığı dosyada yakalama kararı çıkartılarak yakalandıktan sonra ifadesi alınıp serbest bırakıldığı anlaşıldığından, sanığın cezasında TCK.nın 267/3. madde ve fıkrası gereğince artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle eksik ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. ve 326/son maddeleri gereğince ceza miktar yönünden kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 15.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.