Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2019/8674 E. 2022/7461 K. 18.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/8674
KARAR NO : 2022/7461
KARAR TARİHİ : 18.05.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama, tehdit

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın, hükmolunan cezaların süresi itibariyle kabulünde yasal olanak bulunmayan duruşma talebinin CMUK.nın 318. maddesi uyarınca reddiyle dosya üzerinden yapılan incelemede;
1) Sanık hakkında mağdur …’e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanığın, atılı suçu işlemediğine, savunma hakkının kısıtlandığına dair yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA
2) Sanık hakkında mağdur …’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve tehdit ile, mağdurlar … ve …’e yönelik tehdit suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Ceza Genel Kurulu’nun 25.10.2018 gün ve 2016/7-127 Esas, 2018/482 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine göre, hükmün konusu iddianamede gösterilen fiil olduğu, “Yargılamayı yapan mahkemenin fiilin hukuki niteliğini takdirde iddia ve savunmalarla bağlı olmadığı, Kanunun açık ve kesin olan bu hükmü karşısında, mahkemece sanığın yargılama sonucunda sabit kabul edilen fiilinin hukuksal niteliğine göre hüküm kurulmakla yetinilmesi gerekirken, fiil nitelik yönünden üçe bölünerek, aynı fiilden dolayı üç ayrı mahkumiyet kararı verilmesi Ceza Muhakemesi Kanununa aykırılık oluşturacaktır

./..
S/2

Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanığın. Mağdur …’ün resmi nikahlı eşi, diğer mağdurların ise babası olduğu. Olay öncesinde yaşanan tartışmada mağdur …’ün darp etmesi nedeniyle mağdurun evden ayrılarak kız kardeşinin yanına gittiği, mağdurun bu şekilde kendisinden habersiz gitmesine sinirlenen sanığın …’ü aramaya başladığı, bunun için ilk olarak yurtta kalan kızı …’ü de yanına aldığı, araçta …’e annesini sorarak” “seni keserim, döverim, öldürürüm, hiç biriniz yaşamayazsınız” diyerek tehdit ettiği, akabinde araçtan inen …’ün hastanede olan annesinin yanına gittiği, annesi ile birlikte hastaneden çıktıkları sırada sanığın onları gördüğü ve …’ü zorla saçından sürükleyerek araca bindirdiği, araçta …’ü öldürmekle tehdit ettiği, bu sırada sanık ile …’ü müşterek oğulları mağdur …’nın arayarak yerlerini öğrenerek teyzesi ile gelmesi üzerine sanığın mağdur …’ü bıraktığı, ancak aynı akşam tekrar … ‘yı arayarak “Anneni getir getirmezsen hepinizi öldürürüm” dediği, ayrıca katılanın cep telefonuna;”Beni ölüme zorlamayın”, “Oğlum ölümüme sebep olma”, “Anneni al gel, yoksa sonuç iyi olmayacak”, “Efendi gelin o Isparta’yı size dar ederim, sen de yanarsın” şeklinde tehdit içerikli mesajlar gönderdiği olayda ;
a)Sanığın, mağdur Güle yönelik saçından tutarak zorla arabaya bindirme ve araçta alıkoyma , bu süre zarfında da mağduru tehdit etme eylemlerinin, kül halinde 5237 sayılı TCK’nın 109/2, 3-e maddelerinde yer alan eşe karşı, cebir ve tehdit uygulamak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren 5237 sayılı TCK’nın 109/2, 109/3-e maddeleri gereğince tek bir hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde eylemin bölünerek ayrı ayrı hükümler kurulması,
b)Sanığın, gerek iddianame anlatımında gerek ise sevk maddelerinde mağdurlara yönelik üç ayrı tehdit suçundan cezalandırılması talep edilmesine rağmen, iddianamedeki eylem ile bağlılık kuralı dikkate alınmayıp, dava açılmayan …’e yönelik ikinci bir tehdit eyleminden de hüküm kurulup sanık hakkında TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına karar verilerek, CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranması
c)02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK.nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK.nın 106/1.1. cümle maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı ve sanığın mağdurlar … ve …’e yönelik tehdit eylemlerinin, uzlaşma kapsamına girmeyen başka bir suç ile işlenmemesi nedeni ile uzlaşma kapsamında olduğu anlaşılmakla, bu suçlar yönünden uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
d)Sanığın, olay tarihinde mağdur …’ü, tanık …’in beyanları ile de sabit olduğu üzere ilk olarak araç içinde öldüreceğinden bahisle tehdit ettikten sonra, aynı gün
içerisinde telefonla arayarak, “Benim hayatımı mahvettiniz, ben de sizi mahvedeceğim” demek

./..

S/3

suretiyle yeniden tehdit etmesi şeklindeki eylemlerini kısa aralıklarla, birbirinin devamı niteliğinde işlediği, bu bağlamda eylemlerinin bütün halinde tek bir tehdit suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, sanığın TCK 106/1 maddesi gereğince, kastının yoğunluğu da dikkate alınarak kısmen alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin, hakkında yazılı şekilde tehdit ve zincirleme şekilde tehdit suçlarından ayrı ayrı hükümler kurulması,
e)Sanığın yine mağdur …’yı olay tarihinde telefonla arayarak annelerini geri getirmesi için “2 dakika içerisinde geldiniz geldiniz yoksa hepinizi öldürürüm” diyerek tehdit etmesinden üç gün sonra 14.05.2022 tarihinde, dosya içerisinde yer alan telefon inceleme tutanağı ile de sabit olduğu üzere telefonuna, “Anneni.Al. Gelyoksa. Sonuç. İyi. Olmayacak”, Efendi ol. Gelin Isparta’yı size dar ederim. Sen de yanarsın.” şeklinde tehdit içerikli mesajlar attığı, bu şekli ise sanığın …’ya yönelik, aynı suç işleme kastı ile farklı tarihlerde tehditlerde bulunarak eylemini zincirleme şekilde işlediği anlaşılmakla, sanığın usulüne uygun olarak CMK’nın 226 maddesi gereğince ek savunması tespit edildikten sonra, TCK 106/1, 43/1 maddeleri gereğince cezalandırılması gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321 maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.05.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.