YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/8645
KARAR NO : 2022/7480
KARAR TARİHİ : 18.05.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
…
…
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanıkların, katılanın hürriyetini kısıtladıktan sonra bağ arasına götürerek başka bir saikle darp etmelerinin, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunun cebir unsurunu oluşturmayacağı, nitekim somut olayda sanıkların yaralama eylemini, hürriyeti tahdit suçunu işlemek amacı ile değil, katılanı zorla arabaya bindirip götürdükten ve hakimiyetleri altına aldıktan sonra, öncesinde sanık … ile katılan arasında yaşanan olayın bir nevi intikamını almak için gerçekleştirdikleri, bu bağlamda sanıkların eyleminin ayrıca kasten yaralama suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, sanıklar hakkında TCK.nın 86/2. maddesi uyarınca kasten basit yaralama suçundan zamanaşımı süresi içinde işlem yapılması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanıklar ve sanık … müdafinin, sanıkların atılı suçu işlediklerini kanıtlar somut delil olmadığına dair sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık … ve katılan …’ın, aynı gün aralarında yaşanan başka bir darp olayı nedeniyle emniyete geldikleri ve sanık …’ın, katılanı koruduğunu düşündüğü polis memuruna “sen kürt müsün onları mı kolluyorsun, ben ne yapacağımı bilirim, işlemlerin bitsin, ben onlarla hesabımı kendim görürüm” diyerek emniyetten ayrıldığı, aynı günün gecesinde de arkadaşları olan diğer sanıklar …, … ve …’ın ile birlikte yolda gördükleri katılanı, zorla araca bindirerek Tırazlar
./..
S/2
istikametinde bağ arasına götürdükleri, bağ arasında katılanı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte darp ettikten sonra ilçe merkezine bıraktıkları, olayda;
a)Sanıkların, hürriyetini kısıtlayarak bağ arasına götürdükleri katılanı, başka bir saikle darp etmek suretiyle şahsına zarar verdikten sonra serbest bırakmaları karşısında; sanıklar hakkında TCK.nın 110 maddesinde belirtilen etkin pişmanlık hükmünün uygulanamamasında herhangi bir hukuka aykırılık görülmese de; iddianamede 5237 sayılı TCK.nın 110. maddesinin uygulanması talep edildiği halde, CMK.nın 226. maddesi uyarınca sanıklara ek savunma hakkı verilmeden anılan yasa maddesinin uygulanmayarak sanıkların savunma hakkının kısıtlanması,
b)Sanık …’ın savunmasında “Öncesinde katılan ve birkaç kişi tarafından saldırıya uğradığını ve bu olayın emniyete intikal ettiğini” beyan etmesi karşısında, taraflar arasında yaşanan ilk olaya ilişkin soruşturma ve kovuşturma evraklarının aslı yada onaylı suretleri dosya arasına getirilerek incelendikten sonra, sanık … hakkında TCK.nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması
c)Sanık …’nın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan Sarıgöl Kapatılan Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/91 Esas-2008/133 Karar sayılı dosyasına konu tehdit suçunun hükümden sonra 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun ile 5271 sayılı CMK.nın 253. maddesinde yapılan değişiklik ile uzlaşma kapsamına girmesi karşısında, sabıkaya konu suça ilişkin mahkemesince uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığının araştırılarak, sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanıklar ve sanık … müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321 ve CMUK 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 18.05.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.