Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2019/7769 E. 2022/7225 K. 16.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7769
KARAR NO : 2022/7225
KARAR TARİHİ : 16.05.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

Gereği görüşülüp düşünüldü:
2019/6 Esas sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereği ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesine göre Bakanlığın çocuğa karşı işlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda, davaya katılma ve hükmü temyiz hakkı bulunduğundan, Bakanlık vekili tarafından sunulan 26.03.2018 tarihli temyiz istemli dilekçede açıkça katılma iradesinin ortaya konulduğu anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK.nın 237/2. maddesi gereğince Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davaya katılmasına ve vekilinin de katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek yapılan temyiz incelemesinde;
1- Sanıklar … (…) … ve … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlere yönelik olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının temyiz taleplerinin incelemesinde;
Sanıklar … ve … (…) …’in üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli şüpheden uzak, kesin, inandırıcı ve somut delil bulunmadığı ve gerekçenin yeterli olduğu anlaşıldığından Tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen beraat kararları usul ve yasaya uygun bulunduğundan katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin, eksik inceleme ve araştırmaya, Kanunun ilgili maddelerin uygulanmasında hata yapıldığına yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik müdafii ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyiz istemlerinin incelemesine gelince;
./..
S/2

Mahkemece kurulan hükmün gerekçesinin yeterli olduğu gözetilerek Tebliğnamedeki bu yöndeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine göre sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, suç tarihinde on sekiz yaşından büyük olan katılan mağdureyi evine bırakacağını söyleyerek hile ile aracına bindirdikten sonra O’nu Çelikalan köyüne götürdüğü ve bir süre orada rızası hilafına tutup evlenmeye ikna etmeye çalıştığı, katılan mağdurenin ikna olmadığını görünce sinirlenip kızarak ve mağdureye hakaret ederek alıkonulduğu evde bırakıp oradan ayrıldığı anlaşılan olayda; sanığın eyleminin hile ve zorla mağdurenin hürriyetini tahdit etme suçunu oluşturduğu ve 5237 sayılı TCK’nın 109/2, 109/5. maddeleri uyarınca cezalandırılması gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili ve sanık … müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.05.2022 gününde Üye Hakim …’in sanık … hakkında TCK’nın 109/5. maddesinin uygulanmaması, 110. maddesinin ise uygulanması gerektiği düşüncesi ve karşı oyu ile oyçokluğuyla karar verildi.

(K.D)

KARŞI OY GEREKÇESİ

Ayrıntılı gerekçesi 07.04.2022 tarih ve 2019/7468 Esas – 2022/5795 Karar sayılı kararımızın muhalefet gerekçesinde açıklandığı üzere, “Sanığın, suç tarihinde on sekiz yaşından büyük olan teyzesinin kızı katılan mağdureyi evine bırakacağını söyleyerek hile ile araca bindirip, Çelikalan Köyüne götürdüğü, burada sanığın amcasının oğlu … …’ın evine gittikleri, sanığın bu evde katılan mağdureyi evlenmek için ikna etmeye çalışmak suretiyle rızası hilafına bir süre tutmak suretiyle hürriyetini kısıtladığı, katılan mağdurenin ikna olmayacağını anlaması üzerine, dosya kapsamına göre soruşturma başlamadan önce ve katılan mağdurenin şahsına zarar vermeksizin o evden sanığın kendisi ayrılmak suretiyle mağdureyi serbest bıraktığı, bir süre sonra katılan mağdurenin anne ve babasının olay yerine geldikleri ve hep birlikte karakola giderek şikayetçi oldukları anlaşılan olayda, aradan geçen süre zarfında sanığın
./..

S/3

mağdureye yönelik dışa yansıyan cinsel söz ve davranışlarının bulunmadığı, sanığın eyleminin sadece mağdureyi Çelikalan Köyüne getirdikten sonra O’nu evlenmeye ikna etmekten ibaret olduğu, sonrasında mağdure ikna olmayınca başkaca bir davranışta bulunmadan oradan ayrıldığı, bu durumda cinsel amaç iddiasının yoruma açık varsayımsal bir durum olduğu, TCK.nın 109/5. maddesindeki cinsel amaç ifadesinin çok geniş yorumlamaya müsait muğlak bir kavram olduğu, ceza içeren düzenlemelerin TCK.nın 2. maddesinde düzenlenen kanunilik ilkesi gereği dar yorumlanması gerektiği, 06.10.2015 tarih ve 2013/788 Esas, 2015/306 Karar sayılı Ceza Genel Kurulu Kararında da belirtildiği üzere cinsel amaç kavramının dışa yansıyan cinsel içerikli davranışlar olarak yorumlanması gerektiği, bunun hukuk devletinin ve kanunilik ilkesinin gereği olduğu, dar yorumun kanunilik ilkesi güvencesine ve ceza adaletine uygun olacağı, sanığın cinsel istismar amacı ile hareket ettiğine dair dışa yansıyan cinsel içerikli bir davranışta bulunmadığı ve mağdureyi güvenli yerde yani mağdurenin de daha önceden tanıdığı … …’ın eşi ve çocuğunun bulunduğu evde, onun şahsına zarar vermeksizin ve soruşturma başlamadan serbest bıraktığı anlaşıldığından, hakkında TCK.nın 109/5. maddesinin uygulanmaması ve aynı Kanunun 110. maddesinin ise uygulanması gerektiği gerekçesi ile sayın çoğunluğun kararına katılmadığımı saygıyla arz ederim. 16.05.2022


Muhalif Üye