Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2019/5352 E. 2022/1116 K. 20.01.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/5352
KARAR NO : 2022/1116
KARAR TARİHİ : 20.01.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık hakkında kasten yaralama suçundan doğrudan tayin edilen adli para cezasının nevine ve miktarına göre hüküm, 6217 sayılı Yasanın 26. maddesiyle 5320 sayılı Yasaya eklenen geçici 2. madde uyarınca kesin nitelikte olup temyizi olanaklı olmadığından, sanığın temyiz isteminin reddine dair 03.06.2014 tarihli ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararın ONANMASINA,
2) Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.01.2019 tarih ve 2017/14-548 (E), 2019/1 (K) sayılı kararı ile birçok kararda vurgulandığı üzere, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ile cezalandırılmak istenen husus, bireylerin hareket özgürlüğünün hukuka aykırı biçimde kaldırılması ve sınırlandırılmasıdır. Bu husus madde gerekçesinde de “Bu suç ile korunan hukuki değer, kişilerin kendi arzusu ve iradesi çerçevesinde hareket edebilme hürriyetidir.” şeklinde ifade edilmiştir.
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, serbest hareketli bir suç olduğundan, bir yere gitme veya bir yerde kalma özgürlüğünün kaldırılması neticesini doğurabilecek her türlü hareket ile işlenebilecektir. Mağdurun bir yere gitme veya kalma özgürlüğünün ihlal edilmesi sonucunun doğması kaydıyla suç her yerde ve zamanda işlenebilir.
Suçun manevi unsuru ise; failin mağduru şahsi özgürlüğünden yoksun bırakmaya yönelik hareketleri gerçekleştirmesi ve istemesi, yani genel kasıttır.
Somut olayda sanığın, katılan ile yolda karşılaştığı, aracı ile katılanın kullandığı aracın önünü keserek yanına gittiği, katılanın da aracından inmesi üzerine katılanı darp ederek basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı anlaşılmakla, sanığın, katılanın bir yerde kalma veya gitme özgürlüğünü kısıtlama kastıyla hareket etmediği, ancak katılanın bulunduğu aracın önünü kesme şeklinde gerçekleşen eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 223/1. maddesinde düzenlenen ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.01.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.