YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/5004
KARAR NO : 2021/13078
KARAR TARİHİ : 27.04.2021
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığa atılı çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunun soruşturması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olduğu ve şikayet hakkının 5237 sayılı TCY’nın 73/1. Maddesi uyarınca 6 aylık süre içerisinde kullanılması gerektiği, somut olayda katılan …’ın kolluğa ilk müraccatında alınan 18.01.2010 tarihli ifadesinde kızının evden ayrılması ile ilgili olarak kimseden şikayetçi olmadığını belirttiği ancak 10.02.2010 tarihli ek ifadesinde şikayetçi olduğunu söyleyerek yasal süresi içerisinde şikayet hakkını kullandığı, bu durumun şikayetten vazgeçme olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmakla tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Sanığın yakalandığında üzerinde uyuşturucu madde ile geçirilmesi ve UYAP kayıtlarına göre Büyükçekmece (kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/1914 Esas 2011-1885 sayılı dosyası ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan hakkında mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmış ise de; suç tarihi temel ceza miktarının “bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası” olarak belirlenmiş olması nedeniyle bu suçun da hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK’nın 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan “Basit Yargılama Usulü” başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasına göre basit yargılama usulüne tabil olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Dairemizin 2020/2463 Esas sayılı dosyasında 01.10.2020 tarihli kararla, somut norm denetimi yoluyla iptal istemli başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 gün ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin “01.01.2020 tarihi itibariyle… hükme bağlanmış ve kesinleşmiş dosyalarda …. basit yargılama usulü uygulanmaz” bölümündeki “hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasanın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 38. maddesinde suçun kanuniliği ve cezanın kanuniliği güvence altına alınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7/1. maddesinde de aynı güvencelere yer verilerek “lehe kanunun uygulanması ilkesi” benimsenmiştir.
Maddi ceza hukukuna ilişkin hükümler içeren basit yargılama usulünün “hükme bağlanmış dosyalarda” uygulanmasını engelleyen 5271 sayılı CMK.nın geçici 5. maddesinin (d) bendindeki “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle temyiz davasına konu dosyalarda lehe hükümler içeren CMK.nın 251/3. maddesinin uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.