Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2019/17107 E. 2020/10293 K. 24.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/17107
KARAR NO : 2020/10293
KARAR TARİHİ : 24.02.2020

İhbarname No : KYB – 2019/70505

İftira suçundan meçhul şüpheli hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda … Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 01/02/2019 tarihli ve 2018/6712 soruşturma, 2019/2031 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin … 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 11/03/2019 tarihli ve 2019/676 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, merciince şikâyetin temelini oluşturan eylem yönünden daha önce 2018/6712 soruşturma sayılı dosyası kapsamında soruşturma yapılmış olduğundan mükerrer soruşturma yapılamayacağı, ancak yeni delilin elde edilmesi halinde önceki kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasının talep edilebileceği fakat dosya kapsamına yeni delilin girmediğinden bahisle itirazın reddine karar verilmiş ise de; yürütülen mükerrer bir soruşturma bulunmadığı, zira atılı iftira suçundan yapılan soruşturma kapsamında … Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/05/2018 tarihli ve 2018/6712 soruşturma, 2018/5235 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın Cumhuriyet Başsavcısı tarafından iade edilmesi üzerine aynı soruşturma numarası üzerinden 01/02/2019 tarihli ve 2018/6712 soruşturma, 2019/2031 sayılı kararın verildiğinin anlaşılması karşısında, mercii tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itiraz üzerine işin esasına girilerek inceleme yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mükerrrer soruşturma yapıldığından bahisle reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 01.07.2019 gün ve 2019-7100 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.07.2019 gün ve KYB/2019-70505 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi vekilinin faili meçhul şüphelinin bir internet sitesinde şikayetçinin çalıştığı otelde tatil yapan şüpheli ve başka şahıslara yönelik davranışları ile ilgili asılsız ithamlarda bulunmak suretiyle iftira suçunu işlediği iddiasıyla yaptığı şikayet üzerine başlatılan soruşturma sonucunda; … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 10.05.2018 tarihinde suçun unsurlarının oluşmadığından bahisle verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın Cumhuriyet Başsavcısı tarafından iade edilmesi üzerine ilgili kolluk biriminden site kullanıcısının açık kimlik ve adresinin tespiti istenmiş, tespit edilemeyince bu kez 01.02.2019 tarihinde ‘‘Şikayete konu site kullanıcısı profilinde kollukça yapılan açık kaynak araştırmasında şüphelinin kimliğine ulaşılamamış, tüm dosya kapsamındaki verilerden şüphelinin Ukrayna adresinde olabileceği değerlendirilmiş, bu durumda şüphelinin tespiti ile alakalı elde edilebilecek tek delilin bahse konu siteden gelecek cevap olduğu anlaşılmış, bahse konu seyahat sitesinin menşeyinin ise ABD olduğu tespit edilmiş, bu sebeple şüphelinin tespiti noktasında kovuşturma imkanı olmadığı anlaşılmış,
Kaldı ki iftira suçunun oluşabilmesi için işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etme şartının arandığı, oysa soruşturmaya konu olayda şahsın otel ve personel hakkında yorumda bulunduğu, amacının müşteki hakkında soruşturma ve kovuşturma ya da idari yaptırım uygulanmasını sağlamak olmadığı dolayısıyla atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı’’ gerekçeleriyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve verilen bu karara karşı yapılan itirazın, mercii tarafından reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ceza Muhakemeleri Kanununda;
“Madde 160 – (1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
Madde 170 – (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.
Madde 172 – (1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
Madde 173 – (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet Savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2)İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik fıkra: 18/06/2014-6545 S.K./71. md) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet Savcısına gönderir. Cumhuriyet Savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) Sulh Ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
(5) Cumhuriyet Savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz.” şeklinde yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere; Cumhuriyet Savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikayet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm yasal yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açması, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermesi gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında; soruşturmaya konu olayda; mercii tarafından 10.5.2018 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın Cumhuriyet Başsavcısı tarafından iade edilerek ortadan kalkmasından sonra soruşturmaya devam edilerek 1.2.2019 tarihinde yeniden kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve itirazın esastan incelenerek bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden mükerrer soruşturma nedeniyle yazılı gerekçelerle itirazın reddine karar verilmesi;
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı’nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, … 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 11.03.2019 gün, 2019/676 değişik iş sayılı itirazın reddine ilişkin kararının CMK.nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 24.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.