Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2019/17105 E. 2020/14419 K. 29.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/17105
KARAR NO : 2020/14419
KARAR TARİHİ : 29.06.2020

İhbarname No : KYB – 2019/69798
Muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 289/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 51. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine dair Büyükçekmece 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/11/2017 tarihli ve 2017/181 Esas, 2017/814 sayılı kararını kapsayan dosya ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre,
1-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 289/1. maddesinde yer alan “Muhafaza edilmek üzere kendisine resmen teslim olunan rehinli veya hacizli veya herhangi bir nedenle elkonulmuş olan mal üzerinde teslim amacı dışında tasarrufta bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Kişinin bu malın sahibi olması halinde, verilecek ceza yarı oranında indirilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, somut olayda sanığın kendisine yediemin olarak teslim edilen malın sahibi olması sebebiyle 5237 sayılı Kanun’un 289/1-2. cümlesine göre tayin olunan cezadan indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında,
2-Hükümlünün savunmasında suça konu malları yediemin deposuna götürmesi için yapılan tebligatı geç aldığı, tebligatı alması üzerine gittiğinde kendisine sürenin geçtiğini söyledikleri, malların halen aracında bulunduğu, yer gösterildiği takdirde malları teslim edebileceği yönündeki savunması ve yedieminlik kurumunun yediemine yalnızca kendisine teslim edilen malı saklama ve istendiğinde iade etme yükümlülüğü yüklediği, yedieminin malları yediemin deposuna götürme yükümlülüğünün bulunmadığı, salt malların yediemin deposuna götürülmemesinin suçun maddi öğesini oluşturmadığının anlaşılması karşısında, malları yediemin deposuna götürme yükümlülüğü bulunmayan hükümlünün, teslim amacı dışında tasarrufta bulunup bulunmadığı hususu araştırılmadan, eksik incelemeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde,
3- Sanık hakkında temel ceza belirlenirken hapis cezasının alt sınırdan tayin olunduğu halde, aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınan birim gün sayısının alt sınırdan uzaklaşarak belirlenmesi suretiyle çelişkiye neden olunmak suretiyle hüküm kurulmasında,
4-Sanığın savunmasında lehe hükümlerin uygulanmasını talep ettiği, talebinin 5237 sayılı Kanun’un 50. maddesini de kapsadığının anlaşılması karşısında, Mahkemesince bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinde,
5-Kısa süreli hapis cezası ertelenen hükümlü hakkında 5237 sayılı Kanun’un 53/1. maddesinde yer alan hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceği gözetilmeden, anılan maddenin 4. fıkrasındaki hükme aykırı davranılması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde,
İsabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 25.06.2019 gün ve 3301 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.07.2019 gün ve KYB/2019-69798 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Kanun yararına bozma isteminin kapsamına, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’la değişik 14 ve eklenen geçici 13. maddeleri uyarınca; mahkumiyet kararındaki nitelendirmeye göre ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 23.01.2020 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 10.01.2020 gün ve 2020/1 sayılı kararının Ceza Daireleri İşbölümüne ilişkin ortak hükümlerin 5 ve 6. fıkraları uyarınca, muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan kurulan hükmü inceleme görevi Yargıtay Yüksek (17.) Ceza Dairesine ait olmakla Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli Daireye gönderilmesine, 29.6.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.