Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2019/14988 E. 2022/14650 K. 18.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/14988
KARAR NO : 2022/14650
KARAR TARİHİ : 18.10.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

Gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Sanık … hakkında kasten yaralama, hakaret ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;
Sanık hakkında kasten yaralama, hakaret ve mala zarar verme suçlarından tayin edilen adli para cezalarının nevine ve miktarlarına göre hükümlerin, 6217 sayılı Yasanın 26. maddesiyle 5320 sayılı Yasaya eklenen geçici 2. madde uyarınca kesin nitelikte olup temyizi olanaklı olmadığından, sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Sanık … hakkında katılan …’a yönelik tehdit suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
5271 sayılı CMK.nın 253/3. maddesinde “Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uzlaştırma hükümlerinin uygulanmayacağının” belirtilmesi karşısında, somut olayda, tehdit suçunu, aynı katılana karşı ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ile birlikte işlemiş olan sanık hakkında uzlaştırma hükümleri uygulanmayacağından tebliğnamede katılan …’e karşı tehdit suçu yönünden belirtilen bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanığın, mahkumiyet kararının bozulması gerektiğine yönelik temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA,
3-Sanık … hakkında katılan …’a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre; sanık …’in, diğer sanık … ile birlikte katılan …’in kolundan tutarak, zorla aracının bulunduğu yöne götürmeye çalıştıkları sırada tanık …’ın araya girmesi ve olay yerine polislerin gelmesiyle eylemlerini tamamlayamadıkları somut olayda sanığın eylemini cebir kullanmak suretiyle gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK.nın 109/2. maddesi gereğince cezalandırılması yerine yazılı şekilde aynı Kanunun 109/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. ve 326/son maddeleri gereğince ceza miktarı yönünden kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA,
4-Sanık … hakkında mağdur …’a yönelik tehdit suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
a-Hükümden sonra, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK.nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığa isnat edilen TCK.nın 106/1-1. cümle maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı ve bu suça ilişkin uzlaşma teklifinin yapıldığı tarih itibari ile uzlaştırma teklifinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu nazara alınarak yeniden uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b-Dairemizin 2020/2463 Esas sayılı dosyasında 01.10.2020 tarihli kararla, somut norm denetimi yoluyla iptal istemli başvuru üzerine Anayasa Mahkemesi’nin 14.01.2021 gün ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin “01.01.2020 tarihi itibariyle… hükme bağlanmış ve kesinleşmiş dosyalarda …. basit yargılama usulü uygulanmaz” bölümündeki “hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasanın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 38. maddesinde suçun kanuniliği ve cezanın kanuniliği güvence altına alınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7/1. maddesinde de aynı güvencelere yer verilerek “lehe kanunun uygulanması ilkesi” benimsenmiştir.
Maddi ceza hukukuna ilişkin hükümler içeren basit yargılama usulünün “hükme bağlanmış dosyalarda” uygulanmasını engelleyen 5271 sayılı CMK.nın geçici 5. maddesinin (d) bendindeki “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden
Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle temyiz davasına konu dosyalarda lehe hükümler içeren CMK.nın 251/3. maddesinin uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.