Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2019/13449 E. 2020/10288 K. 24.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/13449
KARAR NO : 2020/10288
KARAR TARİHİ : 24.02.2020

İhbarname No : KYB – 2019/55583

Hakkı olmayan yere tecavüz suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, … Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 14/11/2017 tarihli ve 2017/501 soruşturma, 2017/338 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii … 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 15/02/2018 tarihli ve 2017/5648 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, müştekinin 27/09/2017 tarihli dilekçesinde ve aynı tarihli ifadesinde, şüpheli ile birlikte … Yılmaz, Enver Yılmaz, … Yılmaz ve Mustafa Yılmaz isimli şahıslar hakkında da şikayetçi olduğunu belirtmesine karşın yalnızca şüpheli hakkında bir değerlendirme yapılarak, diğer şüpheliler yönünden bir inceleme yapılmaksızın eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği gözetilmeksizin, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 14.05.2019 gün ve 1448 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.05.2019 gün ve KYB/2019/55583 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçinin, dilekçesinde isimlerini yazdığı şüphelilerin birlikte mirasçısı olduğu taşınmazlar üzerindeki hak kullanımını engellemeleri suretiyle hakkı olmayan yere tecavüz suçunu işledikleri iddiasıyla yaptığı şikayet üzerine başlatılan soruşturma sonucunda; tapu kayıtları getirtilerek ve şüphelilerden yargı çevresinde ikamet eden …’ın ifadesi alınarak ‘‘Şikayetçinin sunduğu deliller ile anlatımından şikayete konu olay ve fiillerin hukuki mahiyette ihtilaf niteliği taşıdığı’’ gerekçeleriyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve verilen bu karara karşı yapılan itirazın, mercii tarafından reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ceza Muhakemeleri Kanununda;
“Madde 160 – (1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.

./..
S/2

(2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
Madde 170 – (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.
Madde 172 – (1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
Madde 173 – (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet Savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2)İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik fıkra: 18/06/2014-6545 S.K./71. md) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet Savcısına gönderir. Cumhuriyet Savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) Sulh Ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
(5) Cumhuriyet Savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz.” şeklinde yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere; Cumhuriyet Savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikayet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm yasal yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açması, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermesi gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında; soruşturmaya konu olayda; Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, eksik soruşturmayla yalnızca şüpheli … hakkında karar verildiği, diğer şüpheliler hakkında bir karar verilmediği gözetilmeden itirazın kabulü yerine yazılı gerekçelerle reddine karar verilmesi;

./..

S/3

Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı’nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, … 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin 15.2.2018 gün, 2017/5648 değişik iş sayılı itirazın reddine ilişkin kararının CMK.nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 24.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.