Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2019/13100 E. 2020/10053 K. 19.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/13100
KARAR NO : 2020/10053
KARAR TARİHİ : 19.02.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik, mühürde sahtecilik, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması,
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Yokluğunda verilen 05.10.2015 tarihinde usulüne uygun tebliğ olunan hükmü, CMUK.nınn 310. maddesinde belirtilen bir haftalık yasal süreden sonra 13.11.2015 tarihinde temyiz eden sanık …’in temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II-Sanık … müdafiinin sahte üretilmiş kredi kartı kabul etmek suçundan kurulan hükme yönelik temyizine gelince:
Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretme, satma, devretme, satın alma veya kabul etme eylemlerinde suçun mağduru kart ile ilişkilendirilen hesabın bulunduğu banka ya da finans kuruluşu olması nedeniyle, kartı çıkaran banka sayısınca TCK.nın 245/2.maddesinin uygulanması gerekeceği dikkate alındığında, somut olayda da iki farklı yabancı bankaya ait kartların manyetik şeritlerinin kopyalandığı gözetilmeden sanık hakkında tek suçtan hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak:
Dairemiz İlamının IV. Bölümün 1. bendinde belirtildiği üzere örgüte yardım suçundan hakkında beraat kararı verilen ve suç tarihinden önce adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında TCK.nın 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümden TCK.nın 58/9. maddesinin uygulanmasına ilişkin D bölümü 2. bendinin 6. fıkrasının çıkarılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Şikayetçi YÖK vekilinin sanıklar …, … ve … haklarında resmi belgede ve mühürde sahtecilik, sanık … müdafiinin resmi belge ile mühürde sahtecilik suçları yönünden kurulan hükümlere yönelik temyizlerine gelince:
1-Duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmeyen şikayetçi kurumun gerekçeli kararın tebliği üzerine mühürde sahtecilik ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıklar …,… ve … haklarında kurulan hükümleri temyiz ettiği anlaşıldığından, şikayetçi Kurumun 5271 sayılı CMK.nın 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Şikayetçi kurumun davadan haberdar edilip delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla hükümler kurulması suretiyle CMK.nın 233/1. ve 234. maddelerine aykırı davranılması,
2-Suça konu mühürlerin sahteliği ve iğfal kabiliyetine sahip olup olmadığı ile ilgili olarak mühürleri üreten T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nden rapor alınıp sonucuna göre aldatma kabiliyetine haiz olup olmadıkları, mahkemece tespit edilip, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
IV-Sanık …’un örgüte yardım, sanıklar … müdafinin örgüte üye olma ve sanık … müdafinin örgüte yardım suçlarından kurulan hükümlere karşı temyizlerinin incelenmesinde;
1- 5237 sayılı TCK.nın 220. maddesinde tanımlanan “örgütün” varlığının kabul edilebilmesi için hiyerarşik ilişki içinde olan en az üç kişiden teşekkül etmesi, örgütün yapısının sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması, suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşme ile işbirliği, eylemli paylaşım anlayışı ve disiplinli biçimde hareket edip amaçlar doğrultusunda faaliyette bulunulup, niteliği itibariyle “devamlılık” göstermesi gerekir. Somut olayda;sanık …’in sahte belgelerle ilgili sadece sanık …’la iletişim tespit tutanağına rastlandığı, sanık …’le iletişimde bulunmadığı,diğer sanıklarla ise sadece sahte kredi kartlarının ulaştırılması hususunda görüşmelerde bulunduğu,resmi belge ve mühürlerle ilgili görüşmeye rastlanmadığı ve aralarındaki görüşmelerin de örgüt lideri ile üye ayrımını belirleyen nitelikte olmadığı dikkate alındığında, sanıkların eylemlerinde “hiyerarşik ilişki ve suç işleme iradesinde devamlılık” olduğuna ilişkin mahkemenin hükme dayanak aldığı gizli tanık beyanı ve iletişim tutanaklarının yeterli olmayıp dosya kapsamında her türlü şüpheden uzak,
kesin ve inandırıcı deliller bulunmadığı gözetilmeden, beraatleri yerine yazılı şekilde mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
2- Dairemiz İlamının IV. Bölümün 1. bendinde belirtildiği üzere örgüte üye olmak ve yardım suçundan hakkında beraat kararları verilen ve suç tarihinden önce tekerrüre esas adli sicil kayıtları bulunmayan sanıklar …, … ve … haklarında TCK.nın 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına kararlar verilmesi,
IV- Sanık …’un sahte kredi kartını kabul etmek suçundan kurulan hükma yönelik temyizinde:
1-Sanık … hakkında sahte kredi kartlarını kabul etmek suçundan açılan davada; sanık …’in suça konu kartların kendisine gönderilmesini işi gereği daha kolay sağlayabileceğini düşündüğü sanığa diğer sanık …’ı yönlendirdiği, onun da kabul ederek aldığı kredi kartlarını gönderme işlemini gerçekleştirmesi şeklindeki eylemini bilerek işlediğine dair her türlü şüpheden uzak mahkumiyetlerine yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, şikayetçi YÖK vekili, sanık …, sanıklar … ve … müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, örgüt suçu yönündeki bozmanın sanık … ve …’a teşmiline 19.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.