Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2019/1242 E. 2019/11960 K. 08.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/1242
KARAR NO : 2019/11960
KARAR TARİHİ : 08.10.2019

İhbarname No : KYB – 2019/5040

Hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan sanık …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 292/1 ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair … 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.12.2017 tarihli ve 2017/640 esas, 2017/1000 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Hükümlünün … Asliye Ceza Mahkemesinin 30.04.2015 tarihli ve 2014/673 esas, 2015/489 karar sayılı ilamı ile verilen 1 yıl 3 ay hapis cezasının infazı sırasında, … 2. İnfaz Hakimliğinin 14.06.2017 tarihli ve 2017/2903 esas, 2017/2906 sayılı kararıyla hapis cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilip tahliye edilmesini takiben, denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması için denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmesi gereken sürenin bitiminden itibaren iki gün geçmiş olmasına rağmen müracaat etmemesi nedeni ile hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan … 19. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açılarak mahkumiyetine karar verildiği, yine hükümlünün bahse konu denetimli serbestlik tedbiri kararının kaldırılarak kapalı ceza infaz kurumuna iadesine dair … 2. İnfaz Hakimliğinin 18.07.2017 tarihli ve 2017/3561 esas, 2017/3570 sayılı kararının tebliğine rağmen 2 gün içerisinde teslim olmaması nedeni ile aynı suçtan … 17. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açılarak anılan Mahkemenin 14.11.2017 tarihli ve 2017/739 esas, 2017/771 karar sayılı ilamı ile mahkumiyetine karar verildiğinin anlaşılması karşısında,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 21.11.2018 tarihli ve 2018/7328 esas, 2018/13100 karar sayılı ilamında, “…5275 sayılı Kanunun 105/A-8 maddesinde; “Denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmesi gereken sürenin bitiminden itibaren iki gün geçmiş olmasına karşın müracaat etmeyenler ile kapalı ceza infaz kurumuna iade kararı verilmesine rağmen iki gün içinde en yakın Cumhuriyet Başsavcılığına teslim olmayan hükümlüler hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 292. ve 293. maddelerinde yazılı hükümler uygulanır.” hükmü düzenlenmektedir. Anılan düzenlemede “denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmesi gereken sürenin bitiminden itibaren iki gün geçmiş olmasına karşın müracaat etmeme” ve “kapalı ceza infaz kurumuna iade kararı verilmesine rağmen iki gün içinde en yakın Cumhuriyet Başsavcılığına teslim olmama” iki seçimlik hareket olarak belirtilmiştir. Somut olayda; sanığın, hakkında uygulanmasına karar verilen denetimli serbestlik tedbiri nedeniyle Gebze Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne kimliği olmadan süresinde başvurduğu, kimliği olmadığı için ek süre verilmesine rağmen bu sürenin sonunda da müdürlüğe usulüne uygun geçerli bir başvuruda bulunmadığı anlaşılmaktadır. “Denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmesi gereken sürenin bitiminden itibaren iki gün geçmiş olmasına karşın müracaat etmeme” şeklinde gerçekleşen sanığın eyleminin, anılan hükmün kapsamında kaldığı, bu aşamaya kadarki hali itibariyle mezkur suçu oluşturduğu, sanık hakkında İnfaz Hakimliği’nden kapalı ceza infaz kurumuna iade kararı aldırılmasının suçun oluşumuna etki sağlamayacağı….” şeklinde belirtildiği üzere, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A-8 maddesinde yer alan “Denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmesi gereken sürenin bitiminden itibaren iki gün geçmiş olmasına karşın müracaat etmeyenler ile kapalı ceza infaz kurumuna iade kararı verilmesine rağmen iki gün içinde en yakın Cumhuriyet başsavcılığına teslim olmayan hükümlüler hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 292 nci ve 293 üncü maddelerinde yazılı hükümler uygulanır.” şeklindeki düzenleme gereğince “denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmesi gereken sürenin bitiminden itibaren iki gün geçmiş olmasına karşın müracaat etmeme” ile “kapalı ceza infaz kurumuna iade kararı verilmesine rağmen iki gün içinde en yakın Cumhuriyet başsavcılığına teslim olmama” eylemlerinden herhangi birinin gerçekleşmesi halinde firar suçunun oluşacağı ve sonraki eylemin ayrı bir firar suçunu oluşturmayacağı gözetildiğinde,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir” şeklindeki 223/7. maddesi gereğince;
Sanığın aynı eylemi nedeniyle, … Cumhuriyet Başsavcılığının 11.09.2017 tarihli ve 2017/85469 soruşturma, 2017/31683 esas, 2017/23882 sayılı iddianamesi ile hakkında kamu davası açıldığı ve … 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.11.2017 tarihli ve 2017/739 esas, 2017/771 sayılı kararı ile mahkumiyetine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, yeniden açılan davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek … Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 11.01.2019 gün ve 4571 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.01.2019 gün ve KYB/2019-5040 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Gereği görüşülüp düşünüldü:
5271 sayılı CMK.nın 223/7. maddesinde “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa, davanın reddine karar verilir.” hükmünün yer aldığı, Ceza Genel Kurulu’nun 13.04.2010 tarih 2010/1-9 esas, 2010/83 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; konusu ve tarafları aynı olan suçun iki ayrı davaya konu edilmesi halinde, daha sonradan düzenlenen iddianame ile açılan ikinci kamu davasının mükerrer dava niteliğinde olup açılan bu ikinci kamu davasının CMK.nın 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği,
Somut olayda, … Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/673 esas 2015/489 karar sayılı kararıyla verilen 1 yıl 3 ay hapis cezasını infaz etmekte olan hükümlünün, … 2. İnfaz Hakimliği’nin 14.06.2017 tarihli 2017/2903 esas, 2017/2906 karar sayılı kararıyla denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak koşuluyla tahliye edildiği ve beş gün içerisinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmesi gerektiğinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen başvurmaması nedeniyle 11.07.2017 tarihli iddianame ile … 19. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan dava neticesinde Mahkemenin 2017/640 esas, 2017/1000 karar sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucu, 20.12.2017 tarihli karar ile hükümlünün TCK.nın 292/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği ve bu kararın 23.01.2018 tarihinde istinaf edilmeksizin kesinleştiği, denetimli serbestlik tedbirine uymaması nedeniyle … 2. İnfaz Hakimliği’nin 18.07.2017 tarih, 2017/3561 esas, 2017/3570 karar sayılı kararıyla kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verildiği, tebliğe rağmen hükümlünün dönmemesi ile ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 11.09.2017 tarihli iddianamesi ile açılan davada yargılanan hükümlünün, … 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/739 esas, 2017/3561 karar sayılı 14.11.2017 tarihli kararı ile TCK’nın 292/1. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilip kararın istinaf edilmeksizin 24.11.2017 günü kesinleştiğinin anlaşılması karşısında;
Her iki dosyaya konu eylemlerin TCK’nın 292/1. madde ve fıkrasında seçimlik olarak düzenlendiğinin ve tek suç olduğunun anlaşıldığı; ancak, kanun yararına bozma incelemesine konu edilen … 19. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davaya ait iddianamenin … 17. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davaya ait iddianameden önce düzenlenmiş olması nedeniyle 5271 sayılı CMK.nın 223/7. maddesinde “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa, davanın reddine karar verilir.” hükmü uyarınca, … 17. Asliye Ceza Mahkemesinde aynı fiil nedeniyle daha sonraki tarihli iddianame ile açılan mükerrer davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden ve bu mahkeme hükmüne yönelik kanun yoluna başvurulması mümkün bulunduğundan; bu karara yönelik kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın … Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, sonucuna göre diğer kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 08.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.