Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2018/8589 E. 2018/14377 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8589
KARAR NO : 2018/14377
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Parada sahtecilik, mühürde sahtecilik ve resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : -Sanıklar …, ve … haklarında resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet,
-Sanıklar … ve … haklarında parada sahtecilik suçlarından mahkumiyet,
-Sanık … hakkında mühürde sahtecilik ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyet,

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması, kanun yoluna ilişkin süreler konusunda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda farklı düzenlemelere yer verilmesi, 7035 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra temyiz süresi konusunda tereddütler oluşması ve ilk derece mahkemelerince yanıltıcı ifadeler kullanılmasının, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 13.10.2015 gün, 2015/11…120 Esas, 2015/313 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, avukatlar da dahil olmak üzere başvurucuların kanun yolunda yanılmalarına sebep olduğu gibi, Anayasa Mahkemesi’nin 09.06.2016 tarihli (Başvuru Numarası: 2014/4987) ve 22.09.2016 tarihli (Başvuru Numarası: 2014/1382) kararlarına göre bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunması nedeniyle sanıklar … ve …’ın temyiz istemlerinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanıklar … hakkında resmi belgede sahtecilik ve parada sahtecilik, … hakkında parada sahtecilik, … hakkında resmi belgede sahtecilik ve … hakkında parada sahtecilik suçlarından zamanaşımına kadar her zaman bir karar alınması mümkün görülmüştür.
1- Sanıklar … ve … haklarında resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık … ve sanık … müdafinin, suçun sübut bulmadığına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanıklar … ve … haklarında parada sahtecilik suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Suça konu sahte paraların 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 17. maddesi uyarınca çıkarılan Sahte Banknotların İncelenmesi ve Değerlendirilmesinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 16. maddesi gereğince işlem yapılmak üzere T.C. Merkez Bankası’na gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, “Merkez Bankası koleksiyonlarına konulmak üzere Merkez Bankası İdare Merkezine gönderilmesine” karar verilmesi,
Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sahte paraların Merkez Bankası’na gönderilmesine ilişkin fıkrasındaki “”Merkez Bankası koleksiyonlarına konulmak üzere Merkez Bankası İdare Merkezine gönderilmesine” ibaresinin çıkarılarak Merkez Bankasına gönderilmesine ibaresinin eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Sanıklar …,haklarında resmi belgede sahtecilik suçlarından ve sanık … hakkında mühürde sahtecilik suçundan kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemeye gelince;
a- Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden;
Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak;
Sanıklar hakkında, suç tarihlerinde yapılan aramalarda aynı anda ele geçirilen ve farklı tarihlerde düzenlendikleri saptanamayan farklı gerçek ve hayali kişiler adına tanzim edilmiş nüfus cüzdanları, sürücü belgeleri, kimlik kartı, pasaport üzerinde sahtecilik suçlarını işledikleri iddiasıyla açılan davalarda; bozma kararımızdan sonraki Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu’nun 22.04.2014 gün, 2013/11…397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK.nun “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği cihetle,
Sanık …’dan elde edilen gerçek kişiler … … adlarına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanları, sanık …’den ele geçirilen gerçek kişiler … adına nüfus cüzdanı ile öğrenci kimlik kartı ve … adına pasaport, sanık …’dan ele geçirilen gerçek kişiler … adına sürücü belgesi ve bunun yanısıra üzerlerine sanık …’ın resimleri bulunan Sebahattin Arslan adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı, sürücü belgesi ile ticari taşıt kullanma belgesi, sanık …’dan ele geçirilen gerçek kişiler … adlarına sürücü belgeleri,… adına nüfus cüzdanı ile…adlarına orijinal ancak fotoğraf tahrifatla sonradan yapıştırılmış nüfus cüzdanları ile hayali kişiler adına düzenlenen belgeler açısından suça konu belgelerin yasa kapsamına göre farklı zamanlarda düzenlendiğine veya kullanıldığına dair kesin delilin bulunmaması karşısında; suça konu belgelerin ele geçirildikleri sanıkların resmi belgede sahtecilik suçlarından tek suçtan cezalandırılmaları ancak belge çeşitliliğinin ve sayısının TCK.nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınabileceği cihetle, ele geçirilen belgelerin sayısı göz önüne alınarak TCK.nun 3. ve 61. maddeleri uyarınca alt sınırdan uzaklaşılarak temel cezaların tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde resmi belge sayısınca mahkumiyetlerine karar verilmesi,
b- Sanık … hakkında mühürde sahtecilik suçu yönünden;
Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak;
765 sayılı TCK.nun 80. maddesinden farklı olarak düzenlenen 5237 sayılı TCK.nun 43. maddesinin uygulanabilmesi için aynı suçun, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda işlenmesi gerektiği cihetle; sanığın suç tarihinde yapılan aramada aynı anda ele geçirilen İçişleri Bakanlığına ait iki mühürü değişik tarihlerde sahte olarak ürettiğine dair şüpheden uzak kesin delil bulunmadığı, ancak belge sayısının TCK.nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiğinden ve bu nedenle alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayini gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde TCK.nun 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması,
Yasaya aykırı, sanık … müdafii, sanıklar …, … ve …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.