Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2018/4557 E. 2018/14378 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4557
KARAR NO : 2018/14378
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet ve kasten yaralama suçlarından sanık …’ın, 6136 sayılı Kanun’un 13/1, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 456/4, 457/1, 51/1 ve 59. maddeleri gereğince 12 ay 15 gün hapis ve 366,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair … 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.11.2009 tarihli ve 2009/551 esas, 2009/835 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine, hükmün açıklanması ile 6136 sayılı Kanun’un 13/1, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 456/4, 457/1, 51/1 ve 59. maddeleri gereğince 12 ay 15 gün hapis ve 366,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.02.2017 tarihli ve 2016/269 esas, 2017/67 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Suç tarihinin 01.01.2004 olduğu ve yargılama konusu kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanun’un 13/1. maddesine muhalefet suçlarının 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102/4 ve 104/2. maddelerine göre 5 yıl ve 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımı sürelerine tâbi olduğu, sanık hakkında verilen 05.01.2009 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 29.04.2010 tarihinde kesinleşmesi ile 5 yıllık denetim süresinin başladığı ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/8. maddesinin son cümlesi gereği dava zamanaşımının durduğu, ancak sanığın denetim süresi içinde 10.08.2010 tarihinde yeni bir kasıtlı suç işlediği ve bu suça ilişkin mahkûmiyet hükmünün de kesinleşmiş olmasına nazaran önceki hükmün açıklanması gerekeceği, buna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile duran zamanaşımının denetim süresinde işlenen yeni suç tarihinden itibaren yeniden işlemeye başlayacağı cihetle, sanık hakkındaki dava zamanaşımının durma ve yeniden başlama süreleri dikkate alındığında hükmün açıklanma tarihi olan 16.02.2017 itibari ile dava zamanaşımının dolmuş olduğu anlaşılmakla, kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, hükmün açıklanmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 27.02.2018 gün ve 2017…12500 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.03.2018 gün ve KYB/2018…18001 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
CMK.nun 231/8. maddesinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde denetim süresi içerisinde dava zamanaşımının duracağı belirtilmiş olup, incelemeye konu dosyada dava zamanaşımının hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 29.04.2010 günü ile denetim süresinde işlenen suçun işlenme tarihi olan 10.08.2010 günü arasında durduğu gözetilerek yapılan incelemede,
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri karşısında; sanığa yüklenen suçlar için öngörülen cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirlenen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımına durma süresi de eklendiğinde 01.01.2014 olan suç tarihinden karar tarihine kadar gerçekleştiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı’nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görüldüğünden, … 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16.02.2017 gün ve 2016/269 esas, 2017/67 sayılı kararının 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve CMK.nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, mahkemece hükmedilen cezaların infaz edilmemesine, dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 13.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.