Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2018/1979 E. 2018/12529 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1979
KARAR NO : 2018/12529
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

Mala zarar verme suçundan sanık …’ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Salihli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/10/2012 tarihli ve 2012/513 esas, 2012/775 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanığın mala zarar verme suçu ile birlikte işlediği iddia olunan hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarını temyizi üzerine Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 30/05/2016 tarihli ve 2015/13677 esas, 2016/8076 sayılı ilamında, “…Beraat eden sanık …’nin talimat savunmasının suça konu televizyonu satın alan diğer beraat eden sanık … tarafından doğrulanmaması karşısında, hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali olayının tek delilinin, tanık … in’in olay sonrasında kollukta sanığı fotoğraftan teşhis etmesi olduğunun anlaşılması karşısında, adli yanılgıya neden olunmaması ve suçu işleyen şahsın sanık olduğunun tam ve kesin olarak tespiti açısından, mümkün ise sanık ile tanığın yüz yüze teşhisinin yaptırılması, bu mümkün olmadığı takdirde sanığın değişik cephelerden çektirilecek teşhise elverişli boy fotoğraflarının tanığa gösterilmek suretiyle kanıtların bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, bozmayı gerektirmiş…” şeklinde bozulmasına karar verilmesi ve bozma sonrası Salihli 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucu sanık …’ün hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından beraat etmesi karşısında, sanık …’ün müşteki …’a karşı hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarıyla birlikte işlediği iddia olunan ancak yasal imkansızlık nedeniyle temyiz incelemesine konu olamayan mala zarar verme suçunun da yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 19.01.2018 gün ve 13915 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.02.2018 gün ve KYB/2018-8359 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Hükümlü hakkında nitelikli hırsızlık, nitelikli konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından açılan kamu davasında mahkemece yapılan yargılama neticesinde her üç suçtan mahkumiyet kararı verildiği, hükümlü müdafiinin
temyizi üzerine Yargıtay 17. Ceza Dairesi’nin 30.05.2016 gün ve 2015/13677 esas, 2016/8076 karar sayılı ilamı ile, mala zarar verme suçuna ilişkin temyiz başvurusunun hükmolunan adli para cezasının miktar itibariyle kesin olması nedeniyle reddine; nitelikli hırsızlık ve nitelikli konut dokunulmazlığının ihlali suçlarının ise ”Beraat eden sanık …’nin talimat savunmasının suça konu televizyonu satın alan diğer beraat eden sanık … tarafından doğrulanmaması karşısında, hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali olayının tek delilinin, tanık …’in olay sonrasında kollukta sanığı fotoğraftan teşhis etmesi olduğunun anlaşılması karşısında, adli yanılgıya neden olunmaması ve suçu işleyen şahsın sanık olduğunun tam ve kesin olarak tespiti açısından, mümkün ise sanık ile tanığın yüz yüze teşhisinin yaptırılması, bu mümkün olmadığı takdirde sanığın değişik cephelerden çektirilecek teşhise elverişli boy fotoğraflarının tanığa gösterilmek suretiyle kanıtların bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,” gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde hükümlünün nitelikli hırsızlık ve nitelikli konut dokunulmazlığının ihlali suçlarını işlediğinin sabit olmaması nedeniyle beraatine karar verildiği ve kararların temyiz edilmeden kesinleştiği; dosya kapsamına göre de yüklenen mala zarar verme suçunun hükümlü tarafından işlendiğinin sabit olmadığının anlaşılması karşısında; hükümlünün mala zarar verme suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı’nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görüldüğünden, Salihli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04.10.2012 gün ve 2012/513-775 esas-karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK.nun 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, yüklenen fiilin hükümlü tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle hükümlünün mala zarar verme suçundan CMK.nun 223/2-e maddesi uyarınca beraatine, hükmedilen cezanın infaz edilmemesine, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.