Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2018/12130 E. 2020/16395 K. 01.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/12130
KARAR NO : 2020/16395
KARAR TARİHİ : 01.10.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, 6136 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:
A-Sanık … hakkında kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik olarak mağdur … vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK.nın 231/12. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar itiraza tabi olup temyiz yasa yoluna başvurulması olanaklı bulunmadığından, mağdur vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, mercide yanılma nedeniyle CMK.nın 264. maddesi gözetilerek mağdur vekilinin temyiz isteminin itiraz olarak kabulü ile gereğinin yerine getirilmesi için dosyanın mahalline İADESİNE,
B- Sanık … hakkında mağdur …’e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Tekerrüre esas adli sicil kaydı bulunan sanık … hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanığın, atılı suçu işlemediğine ve haksız yere ceza tayin edildiğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
C- Sanıklar … ve … hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık … hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçuna ilişkin mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine göre sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Sanık … hakkında kurulan hükme ilişkin, mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının gösterilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca infazı sınırlar biçimde denetim süresinin de belirlenmesi,
b) Başkaca tekerrüre esas adli sicil kaydı olan sanık … hakkında tekerrüre esas alınan para cezasına ilişkin mahkumiyetinin karar tarihi itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle TCK.nın 58/1. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının gösterilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca infazı sınırlar biçimde denetim süresinin de belirlenmesi,
Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık … hakkında kurulan hükümde tekerrür uygulanmasına ilişkin bölümde yer alan “1 yıllık” ibaresinin çıkartılması; sanık … hakkında kurulan hükümde tekerrür uygulanmasına ilişkin bölümde yer alan “Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nce E. 2009/1471, K. 2010/755 sayılı ilam ile verilen 13.09.2010 tarihinde kesinleşen adli para cezasına ilişkin” ibaresinin çıkarılarak yerine “Mustafakemalpaşa Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2006/470 Esas ve 2009/517 Karar sayılı ilamı ile verilen ve 16.12.2009 tarihinde kesinleşen” ibaresinin eklenmesi, ayrıca aynı bölümde yer alan “1 yıllık” ibaresinin çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
D- Sanıklar …, … ve … hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
5237 Sayılı TCK’nın 106/son maddesi hükmü karşısında, sanık … hakkında tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1-Dosya kapsamına göre, sanıkların olay günü yaşanan tartışma ve kavga ortamında av tüfeği ve silahlar ile karşı grubu korkutmak amacıyla ateş etmeleri şeklindeki eylemlerinin, TCK’nın 106/2-a, 43/2. maddelerinde düzenlenen silahla tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı biçimde genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan hükümler kurulması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
a) Sanık … hakkında kurulan hükme ilişkin, mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının gösterilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca infazı sınırlar biçimde denetim süresinin de belirlenmesi,
b) Başkaca tekerrüre esas adli sicil kaydı olan sanık … hakkında tekerrüre esas alınan para cezasına ilişkin mahkumiyetinin karar tarihi itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle TCK.nın 58/1. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının gösterilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca infazı sınırlar biçimde denetim süresinin de belirlenmesi,
Yasaya aykırı, sanıklar …, … ve …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. ve 326/son maddeleri gereğince BOZULMASINA,
E- Sanık … hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Dosyada mevcut 28.06.2012 tarihli Bursa Kriminal … Laboratuvarı Müdürlüğü ve 26.05.2014 tarihli İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun raporları dikkate alındığında, davaya konu gaz tabancasının namlusu içerisinde dairesel bir gaz ayırıcı parçasının mevcut olduğu, bu haliyle uygun çapta, özel şekil ve nitelikteki fişeklerin ucunda bulunan kurşun küre ve saçma tanelerinin geçebileceği kadar bir boşluk sağladığı, bu haliyle mermi çekirdeği niteliğini taşıyan ve ucunda kurşun küre bulunan ateşli bir silah fişeği niteliğini kazanmış çapına uygun özel şekil ve nitelikteki fişekleri atabileceği ancak, teknik özelliklerinde sonradan değişiklik yapıldığını gösterir nitelikte herhangi bir bulgu ve emarenin tespit edilmemesi, sanıkta özel yapım mermi de ele geçirilememiş olması karşısında, ele geçen tabancanın vasıflarını bilerek taşıdığına dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı halde, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.