Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2018/10929 E. 2019/10378 K. 12.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/10929
KARAR NO : 2019/10378
KARAR TARİHİ : 12.09.2019

İhbarname No : KYB – 2018/84858

Mala zarar verme suçundan sanık …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair … BATI 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.07.2018 tarihli ve 2018/432 esas, 2018/612 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçunun uzlaşmaya tâbi olduğu, 12.03.2018 tarihli uzlaştırma raporunda müştekinin uzlaşmayı kabul etmediği yönündeki beyanı nazara alınarak uzlaşmanın sağlanamadığının belirtildiği ve … Cumhuriyet Başsavcılığınca da uzlaşmanın sağlanamadığından bahisle sanık hakkında kamu davasının açıldığı anlaşılmış ise de;
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/4 maddesinde yer alan, “Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması halinde dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir, büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur, şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır, uzlaştırmacı uzlaştırma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde teklifi reddetmiş sayılır” şeklindeki,
Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğinin 29/1 maddesinde yer alan, “Uzlaştırmacı, şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur, şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görenin reşit olmaması ya da kısıtlı olması hali ile mağdur veya suçtan zarar görenin ayırt etme gücü bulunmaması durumunda uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır” şeklindeki,
Anılan Yönetmeliğin 31/1 maddesinde yer alan, “uzlaşma müzakerelerine şüpheli, sanık, katılan, mağdur, suçtan zarar gören, kanunî temsilci, müdafi ve vekil katılabilir. Şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görenin kendisi veya kanunî temsilcisi, müdafi ya da vekilinin haklı bir mazereti olmaksızın müzakelere katılmaktan imtina etmesi halinde ilgili taraf uzlaşmayı kabul etmemiş sayılır” şeklindeki düzenlemeler karşısında, uzlaştırma teklifinin şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görene bizzat yapılması gerektiği, söz konusu mala zarar verme suçuna konu eşyanın … A.Ş.’ye ait olduğu, bu nedenle uzlaştırma teklifinin adı geçen şirket yetkilisine yapılması gerektiği, somut
olayda uzlaştırma teklifinin yapıldığı … isimli şahsın, tabletin eski çalıştığı şirkete ait olduğunu beyan ettiği, dolayısıyla söz konusu suçtan doğrudan zarar görmeyen ve uzlaştırma tarihinde şirketle de bağı kalmamış … isimli şahsa yapılan uzlaştırma teklifinin geçerli olmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek … Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 15.10.2018 gün ve 11017 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.10.2018 gün ve… sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın uzlaşmayı istememiş olması karşısında; ayrıca katılan … A.Ş. yetkilisine uzlaşmayı isteyip istemediğinin sorulmasına gerek olmadığından, katılan şirket yetkilisi yerine bu firmada görevli müşteki …’a uzlaşma teklifi yapılması sonuca etkili görülmediğinden,
… Bakanlığı’nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın … Bakanlığı’na gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 12.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.