Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2018/10316 E. 2019/9721 K. 09.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/10316
KARAR NO : 2019/9721
KARAR TARİHİ : 09.07.2019

İftira suçundan sanık …’ün, 5237 Türk Ceza Kanunu’nun 267 ve 43/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair … 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.03.2015 tarihli ve 2014/340 esas, 2015/276 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.05.2015 tarihli ve 2015/584 değişik iş sayılı kararını müteakip, sanık tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin … 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.02.2018 tarihli ve 2014/340 esas, 2015/276 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.03.2018 tarihli ve 2018/115 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 317. maddesinde yer alan “(1) Kanun yollarına başvurma hakkındaki genel hükümler, yargılamanın yenilenmesi istemi hakkında da uygulanır.(2) Yargılamanın yenilenmesi istemi, bunun yasal nedenleri ile dayandığı delilleri içerir.”, 318. maddesinde yer alan “(1) Yargılamanın yenilenmesi istemi, hükmü veren mahkemeye sunulur. Bu mahkeme, istemin kabule değer olup olmadığına karar verir. (2) 303 üncü madde gereğince Yargıtayın doğrudan hüküm kurduğu hâllerde de hükmü vermiş olan mahkemeye başvurulur. (3) Yargılamanın yenilenmesi isteminin kabule değer olup olmadığına dair olan karar, duruşma yapılmaksızın verilir.” 319. maddesinde yer alan “(1)Yargılamanın yenilenmesi istemi, kanunda belirlenen şekilde yapılmamış veya yargılamanın yenilenmesini gerektirecek yasal hiçbir neden gösterilmemiş veya bunu doğrulayacak deliller açıklanmamış ise, bu istem kabule değer görülmeyerek reddedilir. (2) Aksi hâlde yargılamanın yenilenmesi istemi, bir diyeceği varsa yedi gün içinde bildirmek üzere Cumhuriyet savcısı ve ilgili tarafa tebliğ olunur. (3) Bu madde gereğince verilen kararlara itiraz edilebilir.”, 320. maddesinde yer alan “(1) Mahkeme, yargılamanın yenilenmesi istemini yerinde bulursa delillerin toplanması için bir naip hâkimi veya istinabe olunan mahkemeyi görevlendirebileceği gibi; kendisi de bu hususları yerine getirebilir.(2) Delillerin mahkemece veya naip hâkim tarafından veya istinabe suretiyle toplanması sırasında, soruşturmaya ilişkin hükümler uygulanır.(3) Delillerin toplanması bittikten sonra Cumhuriyet savcısı ve hakkında hüküm kurulmuş olan kişiden yedi günlük süre içinde görüş ve düşüncelerini bildirmeleri istenir.” şeklindeki düzenlemeler karşısında, somut olayda sanık …’ün binada bilmediği delikler olması nedeniyle binanın yönetici ve denetçileri …, …, … ve … haklarında mala zarar verme suçundan yaptığı şikayet üzerine yürütülen soruşturma sonucunda, şüpheliler haklarında … Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesini müteakip, sanık hakkında iftira suçundan iddianame düzenlendiği ve sanığın … 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/340 esas 2015/276 sayılı kararı ile mahkumiyetine karar verilmesi sonrasında, yeni delil niteliği taşıyan … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 19/10/2017 tarihli ve 2016/1932 esas, 2017/1616 sayılı kararı ile “Somut olayımızda, davaya konu dönemde davacının kat maliki olduğu, dava konusu edilen 21.03.014 tarihinden sonra yapılmış olan 02/04/2014 ve 31.05.2014 tarihli kat malikleri olağan ve olağanüstü genel kurul toplantılarında usulüne uygun sürelerde ve şekilde kat maliklerine davet ve çağrı yapılmadığı, bu nedenle de yapılan toplantılara ve toplantılarda alınmış olan kararların Yönetim Planının 12,13 ve 14. Maddeleri ile 634 Sayılı KMK. 29. madde hükmüne aykırılık teşkil ettiği, …davanın kabulü ile davacının da dava tarihinde kat maliki olduğu …… Apartmanının 02.04.2014 ve 31.05.2014 tarihli Olağan Kat Malikleri Kurul Kararının ve toplantılarının iptaline” şeklinde karar verilmesi ve sanığın deliklerin neden açıldığı konusunda bilgisi olmasına rağmen, soruşturma başlatılmasını sağlamak amacıyla şikayette bulunduğu ve iftira suçunu işlediğine ilişkin gerekçenin dayanıksız kalması karşısında, sanığın talebinin ciddi nitelikte olup kabule değer olduğuna karar verilerek, delillerin toplanması ve mevcut delillerle toplanacak delillerin değerlendirilmesinden sonra yargılamanın yenilenmesi isteminde ileri sürülen iddiaların hükme hiçbir etkisi olmadığına karar verilir ise yargılamanın yenilenmesi isteminin duruşma yapılmaksızın reddine ya da anılan deliller incelenerek hükmün esasını etkileyecek nitelikte olursa yargılamanın yenilenmesine ve duruşmanın açılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 14.09.2018 gün ve 2018/4979 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.10.2018 gün ve …… sayılı ihbarnamesi ile Dairemize tevdii kılınmakla incelendi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosya kapsamına göre; hükümlü … hakkında iftira suçundan yapılan yargılama sonucunda … 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/340 esas 2015/276 karar sayılı kararıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hükümlünün itiraz etmesi üzerine itirazın reddedilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 06.05.2015 tarihinde kesinleştiği ve hükümlünün 21.02.2018 tarihli dilekçesi ile yeni delil ortaya çıktığı gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğu, talebin aynı mahkeme tarafından reddedilmesi üzerine, bu karara itiraz edildiği, itirazın da reddedilmesi üzerine merci kararına yönelik olarak kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilebilmesinin ilk koşulu CMK’nun 311/1. Maddesine göre kesinleşen hüküm bulunmasıdır. Ceza Genel Kurulunun 06.10.2009 gün, 2009/169-223 sayılı ve 29.06.2010 gün, 2010/11-70 esas 2010/159 karar sayılı kararlarında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları CMK.nın 309. maddesinin (a) bendi kapsamında, CMK.nın 223. maddesinde tanımlanan ve davanın esasını çözmeyen bir karardır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşen hüküm niteliğinde olmaması nedeniyle yargılamanın yenilenmesine konu olamayacağı anlaşıldığından, merciin itirazın reddi kararınında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenle Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 09.07.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.