Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2017/24903 E. 2018/13830 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/24903
KARAR NO : 2018/13830
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan sanık …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 267/1, 269/2 ve 62/1. maddesi gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Kocaeli 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.05.2010 tarihli ve 2010/2 esas, 2010/296 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, Kocaeli 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.05.2010 tarihli ve 2010/2 esas, 2010/296 sayılı kararına konu dava dosyasının iddianamesinde, olay tarihinde sanığın Kocaeli Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince şüpheli hakkında yapılan işleme istinaden kendisinden alınan parmak izleri sırasında şüphelinin işlediği suç nedeniyle hakkında işlem yapılmasını engellemek amacıyla görevi memurlara kardeşine ait kimlik bilgilerini bildirmek suretiyle atılı suçu işlediğinin iddia edildiği ve suç tarihinin 02.06.2008 olarak belirtildiği, dosyada mevcut on parmak izi basım formu incelendiğinde parmak izinin alınış tarihinin 08.09.2004 olduğu, dolayısıyla iddianameye suç tarihinin yanlış yazıldığı, aynı şekilde anılan iddianamenin yer aldığı Kocaeli 5. Asliye Ceza Mahkemesinin dava dosyasının 04.05.2010 tarihli ve 2010/2 esas, 2010/296 sayılı kararında da suç tarihinin 02.06.2008 olarak belirtildiği, sanığın anılan karardaki suç tarihinin düzeltilmesi talebinin aynı Mahkemenin 20.01.2015 tarihli ve aynı sayılı ek kararıyla reddedildiği, aynı şekilde bu karara itirazının da Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.02.2015 tarihli ve 2015/342 değişik iş sayılı kararıyla reddedildiği, sanığın bu kez suç tarihinin düzeltilmesi için yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğu, Kocaeli 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.04.2015 tarihli ve aynı sayılı ek kararıyla yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne karar verilerek yapılan yargılama sonucunda anılan Mahkemenin 11.01.2016 tarihli ve 2010/2 esas, 2010/29 sayılı ek kararıyla 04.05.2010 tarihli ve 2010/2 esas, 2010/296 sayılı kararın iptaline karar verilerek, sanığın gerçek suç tarihi olduğu tesbit edilen 08.09.2004 tarihinde suçu işlediği sabit görülerek 268/1, 269/2, 31/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan kararın sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 16. Ceza Dairesince verilen 08.12.2016 tarihli ve 2016/2743 esas, 2016/7130 sayılı kararla, “Kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış bir davanın, hangi hallerde hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülebileceği CMK’nın 311. maddesinde tahdidi olarak sayılmış olup, somut olayda bu hallerin bulunmaması ve hükmün temyiz edilmeden kesinleşmiş olması karşısında, suç tarihinin tespitindeki hatanın düzeltilmesi için CMK’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma yoluna gidilebileceği gözetilmeksizin,
yargılamanın yenilenmesi yoluyla davanın tekrar görülerek yazılı şekilde karar verilmesi, kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan..” şeklinde gerekçeyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla, Kocaeli 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.05.2010 tarihli ve 2010/2 esas, 2010/296 sayılı kararında, yargılamaya konu suçun tarihinin 08.09.2004 olduğu sabit olduğu halde, iddianamede sehven 02.06.2008 olarak gösterilen suç tarihinin esas alınarak karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 25.07.2017 gün ve 2017…5917 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.08.2017 gün ve KYB/2017…47272 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosyada mevcut belgelere göre, suç tarihinin, “08.09.2004” olmasına rağmen, gerek iddianamede, gerek gerekçeli karar başlığında sehven, “02.06.2008” olarak gösterilmesi ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK.nun ilgili hükümleri uyarınca ceza tayini gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması ,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı’nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, Kocaeli 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.05.2010 gün, 2010/2 esas, 2010/296 sayılı kararının CMK.nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.