Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2017/2278 E. 2018/12846 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2278
KARAR NO : 2018/12846
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlardından beraat, hırsızlık suçundan mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığa ait evi mobilyalı bir şekilde kiralayan katılanın kira bedellerini ödememesi üzerine, sanığın alacağını tahsil maksadıyla katılanın ikamet ettiği daire kapısını kırarak içeri girip evdeki eşyalarını götürdüğü bu şekilde atılı suçları işlediği iddia olunan olayda;
I- Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan beraat hükmünün temyiz incelemesinde :
Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen beraat kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, katılan vekilinin suçun sabit olduğuna yönelik temyiz itirazı yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün ONANMASINA,
II- Sanık hakkında hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla hırsızlık (değişen suç vasfına göre mala zarar verme) suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan beraat hükmünün temyiz incelemesinde
1- Sanık hakkında bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla hırsızlık suçundan dava açıldığı her ne kadar mahkemece sanığın eylemi “yok etme” olarak değerlendirilerek TCK’nun 151/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; seçimlik hareketli bir suç olan mala zarar verme suçunda “yok etme” suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Somut olayda mahkemenin kabulüne göre kiracı olan katılanın kira bedellerini ödememesine ve eve zarar vermiş olmasına
öfkelenen sanığın evde bulunan eşyaları bedelsiz olarak hurdacılık yapan şahıslara verme eyleminde; eşyanın maddi varlığı ortadan kalkmadığından yok etmeden ve buna bağlı olarak mala zarar verme suçunun varlığından söz edilemeyeceği, kira kontratında evin full mobilyalı olarak kiraya verildiğinin belirtildiği ancak ev içerisinde hangi eşyaların bulunduğuna dair bir kayıt bulunmadığı gibi katılanın şahsi eşyalarının da sanık tarafından satıldığına dair her türlü şüpheden uzak, somut, inandırıcı ve kesin delillerin bulunmadığının bu sebeple TCK’nun 144/1-b maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun da oluşmayacağının anlaşılması karşısında; sanığın beraati yerine yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabule göre de; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK.nun 151/1. maddesinde düzenlenen suçun uzlaştırma kapsamına alındığının gözetilmemesi,
3- Katılanın ikamet ettiği konuta onun rızası hilafına giren sanığın üzerine atılı konut dokunulmazlığını bozma suçu sabit olmasına karşın beraatine hükmedilmiş ise de;konut dokunulmazlığını ihlal suçunun suç tarihi itibariyle CMK 253. maddesi kapsamında uzlaşmaya tabi olduğu, ancak bu suçtan uzlaştırma işlemleri yapılmadığı nazara alınarak, sanığa yüklenen konut dokunulmazlığını bozma suçu hakkında usulünce uzlaştırma işlemleri yapılıp sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, katılan vekili ve sanık müdafiinin, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.