Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2017/19933 E. 2019/9990 K. 11.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/19933
KARAR NO : 2019/9990
KARAR TARİHİ : 11.07.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme
HÜKÜM : Düşme

Gereği görüşülüp düşünüldü:
İddianamede olayın oluşu anlatılarak, alkollü araç kullanmak suretiyle müştekilere ait araçlara çarparak mala zarar verme suçundan kamu davası açıldığı ve alkollü araç kullanmaktan dava açılmadığı belirtilmiş olması karşısında, tebliğnamedeki bu yöndeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Mahkemece, kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen düşme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, Cumhuriyet Savcısının, sanığın alkollü araç kullanmaktan dolayı cezalandırılması gerektiğine yönelik temyiz itirazı yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün ONANMASINA, 11.07.2019 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

(K.D.)

KARŞI DÜŞÜNCE

Sanık … hakkında mala zarar verme suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda, şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşürülmesine dair yerel mahkeme kararının onanmasına yönelik sayın çoğunluğun görüşüne aşağıdaki sebeplerle katılma olanağı olmamıştır.
Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 19.02.2014 tarihli iddianamesinde “şüphelinin alkollü vaziyette araç kullanarak TCK 179/3. maddede düzenlenen suçu işlediği, aynı zamanda alkollü vaziyette araçlara zarar vererek mala zarar verme suçunu işlediği, tek bir eylemle yasanın iki farklı hükmünü ihlal ettiği anlaşıldığından şüpheli hakkında TCK 44. madde uyarınca mala zarar verme suçundan mahkumiyet talep edilmiştir. Ayrıca somut zarar suçunu yaptırıma bağlayan norm her zaman tehlike suçunu yaptırıma bağlayan normdan önce uygulanmalıdır. Bu yönüyle de değerlendirildiğinde TCK.nın 151/1. maddenin asli norm olduğu anlaşılmakla şüpheli hakkında ayrıca TCK 179/3. maddenin uygulanması talep edilmemiştir.” şeklindeki anlatımla sanığın fiilinin hem TCK.nın 179/3. maddesindeki suçu hemde TCK.nın 151/1 maddesindeki suçu oluşturduğu ancak sanığın tek bir eylemle yasanın iki farklı hükmünü ihlal etmesi nedeniyle TCK.nın 44. maddesi gözönüne alınarak mala zarar verme suçundan cezalandırılması, talep edildiğinin açıkça ifade edilmesi karşısında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kamu davası açıldığının kabulünde zorunluluk vardır.
Mala zarar verme suçundan, şikayetten vazgeçme sebebiyle iddianamedeki anlatım gözetildiğinde sanık hakkında TCK.nın 179/3. maddesi uyarınca hüküm kurulması gerekmektedir.
Zira, tek bir fiille birden fazla suçun oluşmasına sebebiyet verilmesi ancak bu suçlardan biri hakkında uzlaşma, vazgeçme gibi nedenler bulunması halinde diğer suç tek başına varlığını sürdürecek olup bu suça göre ceza tayin edilmelidir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu ile Ceza Dairelerinin yerleşik ve istikrar kazanmış uygulamaları da bu yöndedir.
Sonuç olarak, sanık hakkında düzenlenen iddianamede, CMK.nın 225/1. maddesine uygun şekilde açıkça trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun anlatımı yapılıp TCK.nın 44. maddesi hükmü uyarınca TCK. 151/1. maddesinin tatbik edilmesinin talep edilmiş olması ve kovuşturma aşamasında mala zarar verme suçunun mağdurlarının şikayetten vazgeçmiş olmaları karşısında trafik güvenliğini tehkiye sokma suçunun varlığını sürdürmesi karşısında bu suçtan mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken yerel mahkemece düşme kararı verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan bozulmasına karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, yerel mahkeme kararının onanması yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir. 11.07.2019

Muhalif Üye