Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2017/1916 E. 2019/17 K. 07.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1916
KARAR NO : 2019/17
KARAR TARİHİ : 07.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme
HÜKÜM : Beraat

Gereği görüşülüp düşünüldü:
I- Suça sürüklenen çocuk … hakkında kurulan hükme ilişkin temyiz incelemesinde;
Suç tarihi itibariyle 15 yaşını doldurup 18 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuğa yüklenen suçun yasa maddesinde öngörülen cezasının türü ve üst sınırı itibariyle 5237 sayılı TCK.nun 66/1-e, 66/2 . maddelerinde belirlenen 5 yıl 4 aylık olağan dava zamanaşımı süresinin son kesen usuli işlem olan iddianamenin tanzim edildiği 18.06.2013 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK.nun 66/1-e, 66/2 ve CMK.nun 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞÜRÜLMESİNE,
II- Sanıklar …, …, …, …, …, …, … hakkında kurulan hükümlere ilişkin temyiz incelemesinde;
1- CMK.nun 193/2. maddesi uyarınca fiilin suç oluşturmaması veya suçun yasal unsurlarının gerçekleşmemesi, nedeniyle derhal beraat kararı verilmesi dışında, sanıkların ifadesinin sonuca etkili olduğu, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda sanıkların sorgusu yapılıp savunması saptanmadan beraat kararı verilemeyeceği gözetilmeksizin, sanıklar … ve …’in usulüne uygun biçimde savunması alınmadan ve delil değerlendirmesi de yapılarak sanıklar hakkında yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
2- Sanıkların aşamalardaki savunmalarında; hayvanların başında olduklarını, sürüyü köye götürecek en kısa yolun oradan geçtiğini, aksi halde daha çok tarlaya zarar verileceğini, hayvanları geçirirken meydana gelen zararı isteyerek vermediklerini, bu konuda kasıtlarının olmadığını beyan etmeleri, soruşturma sırasında kolluğun olaya ilişkin tutanak içeriği ile olay yerine ait kroki ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; gerçeğin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkartılması amacıyla mahkemece olay yerinde kadastro ve ziraatçı bilirkişiler eşliğinde keşif yapılarak, köye ait sürünün otlatıldığı mahalden köye götürülmelerinde geçmeleri gereken, şahıslara ait olmayan güzergahların tespit edilerek, katılana ait araziden hayvanları geçirmeden gitme imkanlarının olup olmadığı, verilen zararın niteliği ve değeri belirlenip, zarar verilen ekili alanın genişliği de göz önüne alınmak suretiyle, olası kast hükümleri de dikkate alınarak, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK.nun 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanıklara isnat edilen TCK.nun 151/1. maddesi kapsamındaki mala zarar verme suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.