Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2017/1833 E. 2018/12497 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1833
KARAR NO : 2018/12497
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

MAHKEMESİ : Mahkemesi
SUÇ : Konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Suça sürüklenen çocuk hakkında aynı tarihli olaya ilişkin Aliağa 1. … Mahkemesi’nin 18.06.2013 tarihli, 2011/524 esas, 2013/614 karar sayılı kararı ile hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu, bu hükmün Yargıtay 13. Ceza Dairesinin, 29.09.2015 tarihli, 2014/25858 esas, 2015/14249 karar sayılı ilamı ile; “Menemen Devlet Hastanesinin 16.04.2009 tarihli hafif mental retardasyon teşhis edildiğine dair sağlık kurul raporu üzerine, Ege Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı tarafından suça sürüklenen çocuğun muayene edilmesi sonucunda, gözlem altına alınarak Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesine yatışının yapılıp sonucuna göre sağlık kurulu rapor tanzim edilmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında; Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinin, dosya üzerinden değerlendirme yapmak suretiyle davranış bozukluğu ve madde kötüye kullanımı tanısı ile suça sürüklenen çocuk hakkında 18.11.2011 tarihinde işlediği bina içinde muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu suçlarla ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığı konusundaki rapor, suça sürüklenen çocuğun gözlem altına alınmadan verilmesi nedeniyle karar vermeye yeterli olmadığından, suça sürüklenen çocuğun dava dosyası örneği, önceye ait tıbbi tedavi belge ve raporları ile birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilerek, Gözlem İhtisas Dairesinde müşahedeye tabi tutularak bu Dairece düzenlenecek raporla birlikte Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kuruluna sevk edilip rapor alınarak sonuca göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme sonucu hüküm kurulması,” gerekçesi ile bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla; söz konusu dava dosyasının akıbeti araştırılıp, getirtilip incelenerek davaların birleştirilmesi, mümkün olmadığında dosya içerisine alınıp bu davayı
ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya konulmasından sonra suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik araştırmayla yazılı şekilde hükümler kurulması,
2- 5237 sayılı TCK.nun 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendindeki düzenlemenin, “…belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma…”yı öngördüğü, yasada geçen “etkinlik” kavramının ise, “…insanın, çevresiyle arasındaki ilişkileri düzenleyen her türlü eylem-çalışma, iş yapma, işlerlik ve devinimi” ifade ettiği, bu fıkraya göre belirli yerler ve etkinlikler; temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunmayan suça sürüklenen çocuğun suç işlemesinde, suça yönelmesinde ya da zararlı alışkanlıklar edinmesinde veya bağımlılık yapan maddeler kullanmasında çevresel, psikolojik, sosyal veya ekonomik etkisi bulunan yada suça sürüklenen çocuğun yeniden suç işlemesine yol açan etkenleri tetikleyecek yerler veya etkinliklerdir. Bu bağlamda suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilecek seçenek yaptırımın infazı ile ulaşılmak istenilen temel amacın, suça sürüklenen çocuğun yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, suça sürüklenen çocuğun sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken ve kanunlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak niteliğinde olması gerektiği değerlendirilmeyip, PVSK’nın 12/2. maddesine göre zaten 18 yaşını doldurmamış küçüklerce girilmesi yasak olan alkollü içki satılan yerlere ve internet kafelere suça sürüklenen çocuğun giremeyeceği buna göre suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen hapis cezalarının 5237 sayılı TCK.nun 50/1-d maddesine göre bir başka tedbire ya da TCK.nun 50/1. maddesinde belirtilen diğer seçenek yaptırımlardan birine çevrilmeleri gerektiği gözetilmeden, aynı Kanun’un 50/1-d maddesi uyarınca 2 kez “2 ay süre ile internet kafelere gitmekten yasaklanması” seçenek yaptırımlarına çevrilmesi,
3- Konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümde; TCK.nun 50/1-d maddesinde yer alan “mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma” tedbirine çevrilmesi gerektiği hükmü karşısında hükmedilen tedbirin mahkum olunan cezanın yarısından az olamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. ve 326/son maddeleri uyarınca kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 12.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.