Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2017/16064 E. 2018/13980 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/16064
KARAR NO : 2018/13980
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama, 6136 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:
İddianame anlatımında 6136 sayılı Kanuna muhalif nitelikteki bıçaktan açıkça söz edildiği, mahkemece sanık hakkında 6136 sayılı Kanunun 15/1. maddesinin uygulama ihtimaline binaen ek savunma hakkı verilmiş olmakla tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
6136 sayılı Kanuna muhalefet nedeniyle hüküm kurulurken adli para cezasının 400 TL yerine, 80 TL olarak eksik tayini karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak; yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık müdafiinin lehe hükümlerin uygulanması ve haksız tahrik nedeniyle yapılan indirimin daha yüksek hadden yapılması gerektiğine yönelik yerinde görülmeye temyiz itirazının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 06.12.2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI DÜŞÜNCE

Sanık hakkında düzenlenmiş olan Aksaray Cumhuriyet Savcılığının 17.03.2011 günlü iddianamesinde; “Müşteki ve şüphelinin resmi nikahlı evli oldukları, olay günü şüphelinin müştekinin evdeki yapmış olduğu temizliği beğenmemesi nedeni ile aralarında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi neticesi şüphelinin müştekinin saçından tutarak cebinden çıkartmış olduğu adli emanetin 2011/124 sırasında kayıtlı bıçağı müştekinin sol kasık üstüne saplamak suretiyle doktor raporunda belirtilen basıt tibbi müdahale ile giderilemez şekilde yaraladığı, bıçak üzerinde yaptırılan kriminal incelemede bıçağın 6136 sayılı Yasanın 4. maddesinde belirtilen yasak niteliğe sahip bıçaklardan olduğunun belirtildiği, şüphelinin bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği yukarıda belirtilen delillerden ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla yargılamanın mahkemenizce yapılarak şüphelinin eylemine uyan yukarıda yazılı sevk maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi kamu adına talep ve iddia olunur” şeklinde anlatıma yer verilmiş sevk maddesi olarak TCK.nun 86/1, 3.a, e, 87/1.d…son, 53, 54. maddeleri gösterilerek kamu davası açılmıştır.
Daire çoğunluğu ile aramızdaki uyuşmazlık, yukarıda tam metni açıklanan bu iddianame ile ruhsatsız yasak bıçak taşımak suçundan açılmış bir dava bulunup bulunmadığına ilişkindir.
CMK.nun 225. maddesinde, “(1) Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir.
(2) Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir.” hükmü getirilmiştir.
Madde hükmünde açıkça ifade edildiği şekilde, mahkemece yapılacak yargılama sonunda verilecek hükmün konusu iddianamede gösterilen suç olarak gösterilen eylemdir. Ancak, Hakim eylemin niteliğini tayin ve takdirde iddianame ile bağlı bulunmamaktadır.
Yukarıda tam metni açıklanan iddianamede, başlık kısmında da suç, “yaralama” olarak gösterilmiştir. Görüldüğü gibi, iddianamede sanık tarafından ruhsatsız yasak silah taşımak şeklinde bir eylemden söz edilmemiş ve sevk maddesi de gösterilmemiştir. Hatta sözkonusu bıçağın yaralama suçunda kullanılması nedenine dayalı olarak sanık hakkında TCK.nun 86/3…e maddesinin uygulanması ile birlikte zoralımına karar verilmesi istenmiştir.
Ceza Genel Kurulunun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere, bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesi, o olay hakkında dava açıldığını göstermez. İddianamede, dava konusu yapılmak istenen eylemin bağımsız olarak açıklanıp belirtilmesi gerekir. Yanında bu eylemin hangi suça ilişkin olduğu (niteleme) ya da uygulanması istenen kanun maddeleri (sevk) gerekir. Sadece olayın anlatımı yetmez. Yukarıda da belirtildiği gibi, iddinamede sanığın ruhsatsız yasak nitelikli bıçak taşıdığına ilişkin bir anlatım varsa da; hangi suça ilişkin olduğuna dair bir niteleme ya da sevk maddesi bulunmamaktadır. Yaralama suçunda bıçağın kullanıldığına ilişkin açıklamaya dayanılarak, ruhsatsız yasak nitelikli bıçak bulundurmak suçundan da kamu davası açıldığının kabul edilmesine olanak yoktur.
Bu nedenle tebliğnamede belirtildiği üzere iddianameye konu edilmeyen ruhsatsız yasak nitelikli bıçak taşıma suçundan hüküm kurulmak suretiyle CMK.nın 225. maddesine aykırılık nedeniyle hükmün bozulması gerektiği kanaatinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmamız mümkün olmamıştır. 06.12.2018

.