Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2017/16035 E. 2019/358 K. 10.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/16035
KARAR NO : 2019/358
KARAR TARİHİ : 10.01.2019

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli hırsızlık ve nitelikli mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Suça sürüklenen çocuklar … ve … hakkında nitelikli hırsızlık ve kamu malına zarar verme suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine karşı yapılan temyiz isteminin incelemesinde;
Suç tarihi itibariyle hırsızlık suçunun TCK.nun 142/1-a maddesinde belirtilen cezanın üst sınırı itibariyle ve 6545 sayılı Kanun’un 65. maddesiyle, 5237 sayılı TCK.nun 152. maddesinde yapılan değişikliğin, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak ve söz konusu Kanun değişikliğine göre, 5237 sayılı Kanun’un 152. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “altı” ibaresinin “dört” şeklinde değiştirildiği, buna göre, 5237 sayılı TCK.nun 66/1-e, 2 ve 152/1-a maddelerine göre, kamu malına zarar verme suçunda 15-18 yaş aralığındaki çocuk açısından; asli zamanaşımı süresinin 5 yıl 4 ay, olağanüstü zamanaşımı süresinin ise 7 yıl 12 ay olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
Suç tarihi itibariyle 15 yaşını doldurup 18 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuklara yüklenen suçların yasa maddesinde öngörülen cezasının türü ve üst sınırı itibariyle TCK.nun 66/1-e ve 66/2 maddelerinde belirlenen 5 yıl 4 aylık asli dava zamanaşımının, hırsızlık ve kamu malına zarar verme suçları açısından son kesici işlem olarak mahkumiyet kararının verildiği 27.09.2012 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve suça sürüklenen çocuklar müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, suça sürüklenen çocuklar hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle TCK.nun 66/1-e ve 66/2, ve CMK.nun 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞÜRÜLMESİNE,
2- Suça sürüklenen çocuk … hakkında nitelikli hırsızlık ve kamu malına zarar verme suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine karşı yapılan temyiz isteminin incelemesinde;
Suç tarihi itibariyle hırsızlık suçunun TCK.nun 142/1-a maddesinde belirtilen cezanın üst sınırı itibariyle ve 6545 sayılı Kanun’un 65. maddesiyle, 5237 sayılı TCK.nun 152. maddesinde yapılan değişikliğin, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak ve söz konusu Kanun değişikliğine göre, 5237 sayılı Kanun’un 152. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “altı” ibaresinin “dört” şeklinde değiştirildiği, buna göre, 5237 sayılı TCK.nun 66/1-e, 2 ve 152/1-a maddelerine göre, kamu malına zarar verme suçunda 12-15 yaş aralığındaki çocuk açısından; asli zamanaşımı süresinin 4 yıl, olağanüstü zamanaşımı süresinin ise 6 yıl olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
Suç tarihi itibariyle 12 yaşını doldurup 15 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuğa yüklenen suçların yasa maddesinde öngörülen cezasının türü ve üst sınırı itibariyle TCK.nun 66/1-e ve 66/2 maddelerinde belirlenen 4 yıllık asli dava zamanaşımının, hırsızlık ve kamu malına zarar verme suçları açısından son kesici işlem olarak mahkumiyet kararının verildiği 27.09.2012 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle TCK.nun 66/1-e ve 66/2, ve CMK.nun 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞÜRÜLMESİNE, 10.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.