YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/15559
KARAR NO : 2019/5979
KARAR TARİHİ : 02.05.2019
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, kasten yaralama, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Sanık hakkında katılan …’a karşı silahla yaralama, katılan …’a karşı yaralama ve katılanlara karşı mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında seçimlik ceza öngören mala zarar verme ve kasten basit yaralama suçlarından uygulama yapılırken TCK.nın 58/3. maddesi gereği yasal zorunluluk nedeniyle seçimlik cezalardan hapis tercih edildiği halde,hapis cezalarının TCK.nın 50/1. maddesinde sayılan adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlardan birisine çevrilebileceğinin mümkün olduğu gözetilmeksizin, hapis cezalarının para cezasına çevrilmesi suratiyle aynı yasanın 50/2. maddesine aykırı davranılması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış ve CGK.nın 13.12.2018 gün, 2018/3-112 esas ve 2018/635 sayılı kararında da açıklandığı üzere sanığın kardeşi katılan …’a karşı yaralama suçunu zaman ve mekan birliği içerisinde birlikte işlediği katılan …’a karşı yaralama ve katılanlara karşı mala zarar verme suçlarında 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK.nın 253. maddesinde düzenlenen uzlaşma hükümlerinin uygulanması mümkün görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, suçların sübut bulmadığına, hakkında lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık hakkında katılanlara karşı tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince;
Anayasa’nın 141/3, 5271 sayılı CMK.nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak ve temyiz denetimine olanak verecek biçimde olması, Yargıtayın bu işlevini yerine getirmesi için, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan yazılı şekilde gerekçesiz hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.