Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2017/11882 E. 2019/6888 K. 15.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/11882
KARAR NO : 2019/6888
KARAR TARİHİ : 15.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:
I- Sanık hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması sureti ile iftira suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Gerekçeli karar başlığında suç adının “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” yerine “iftira” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
5237 sayılı TCK.nın 268/1. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur.
Somut olayda, birçok suçtan dolayı hakkında arama kararı bulunan sanığın yapılan çalışmalar sonucu sedir çadır isimli işyerine geleceği bilgisinin alınması üzerine, bahse konu yere gelen sanıktan kimliği istenildiğinde, kendisini teyzesinin oğlu …’ye ait kimliği verdiği olayda, sanık hakkındaki bütün adli işlemlerin gerçek kimlik bilgileriyle yapıldığı, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak
kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK.nın 268. maddesinde düzenlenen “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçunun unsurlarının oluşmadığı, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen “kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak” kabahatini oluşturduğunun gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak sanığın lehine bulunan ve eylemine uyan 5326 sayılı Yasanın 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre aynı Yasanın 20/2-c maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının eylemin gerçekleştiği 03.03.2013 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 1412 sayılı CMUK.nın 322 ve Kabahatler Kanununun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan Kabahatler Kanununun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
II- Sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde ise;
Sanığın suça konu bıçağı yakalatmasından önce aynı gün kavgaya karıştığı, bu olay nedeniyle aynı mahkemenin 2013/659 esas sayılı dosyasında olayda av tüfeği kullandığından bahisle yargılanıp av tüfeği ile silahla tehdit suçundan cezalandırıldığı anlaşılmakta ise de; söz konusu bıçağı belirtilen olay kapsamında sırf saldırı amacıyla taşıdığına dair dosya kapsamında her türlü şüpheden uzak, mahkumiyete yeterli kesin nitelikte delillerin bulunmadığı da gözetilmeden, unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.