Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2015/8962 E. 2015/17595 K. 25.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8962
KARAR NO : 2015/17595
KARAR TARİHİ : 25.05.2015

6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 13/4. maddesine aykırılık suçundan sanık …’ın, anılan Kanun’un 15/4, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 25 gün hapis ve 25 gün adli para cezası karşılığı 500,00 Türk Lirası adli para cezası ile ceza- landırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 231/5. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Sulh Ceza Mahkemesinin 22.05.2013 tarihli ve 2012/504 esas, 2013/487 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içinde tehdit suçundan 1.800,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalan- dırılmasına dair Sulh Ceza Mahkemesinin 01.04.2014 tarihli ve 2013/580 esas, 2014/204 sayılı kararının kesinleşmesi üzerine yapılan ihbar nedeniyle sanığın 6136 sayılı Kanun’un 13/4, 5237 sayılı Kanun’un 62/1 ve 52/2 maddeleri gereğince 25 gün hapis ve 25 gün adli para cezası karşılığı 500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Asliye Ceza Mahkemesinin 14.10.2014 tarihli ve 2014/578 esas, 2014/353 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, evvelce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan veya suç tarihi itibarıyla adlî sicil kaydından silinme şartları oluşan mahkûmiyet dışında hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 07.04.2015 gün ve 24581 sayılı Kanun Yararına Bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.04.2015 gün ve KYB/2015-128069 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
CMK.nun 231/11. maddesinde, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde, mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş, CMK.nun 231/8. maddesinde ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanığın, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulacağı bu denetim süresi hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usulüne uygun olarak kesinleşmesi üzerine başlayacağı hüküm altına alınmıştır. İncelemeye konu olayda, sanık hakkında Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/504 esas, 2013/487 karar sayılı 22.05.2013 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararı 18.07.2013 tarihinde kesinleşmiş, denetim süresi bu tarihten itibaren başlamıştır. Hükmün açıklanmasına neden olan Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/580 esas, 2014/204 karar sayılı, 01.04.2014 tarihli kararındaki suç ise 17.06.2013 tarihinde işlendiğinden, Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/504 esas, 2013/487 karar sayılı 22.05.2013 tarihli kararındaki denetim süresi başlamadan bu suçun işlendiğinin anlaşılması karşısında, öncelilke CMK.nun 231/11 maddesindeki koşullar oluşmadığının gözetilmemesine yönelik olarak kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına (TEVDİİNE), sonucuna göre diğer Kanun Yararına Bozma isteminin incelenmesine, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.