Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2015/8083 E. 2015/23192 K. 21.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8083
KARAR NO : 2015/23192
KARAR TARİHİ : 21.10.2015

Tebliğname No : 8 – 2014/161715

6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan sanık N.. T.. hakkında 25.06.2008 tarihli verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar kaldırılarak hükmün açıklanmasına ve 6136 sayılı Yasanın 13/1. madde ve fıkrası uyarınca hükümlülüğüne dair; GÜLŞEHİR (kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 18.03.2014 gün ve 2013/181 esas, 2014/38 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi Cumhuriyet Savcısı ve sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelendi:

Gereği görüşülüp düşünüldü:

CMK.nun 231/11. maddesine göre hükmün açıklanmasına yönelik ka- rarda; Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının 141/3, CMK.nun 34 ve 230. maddeleri ve Ceza Genel Kurulu’nun 18.11.2014 gün, 2013/8-830 esas ve 2014/502 kararı uyarınca hükmün gerekçesinde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin yazılması, kanıtların tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen kanıtlar ile mahkemece ulaşılan kanaatin, sanığın suç oluşturduğu veya oluşturmadığı sabit görülen fiilin belirtilmesi ve bu fiilin nitelendirilmesinin yapılması suretiyle infazı kabil bir hüküm kurulması gerekirken, gerekçesiz olarak hükmün açıklanması geri bırakılan karara atıf yapılmak suretiyle hükmün kurulması,

Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 21.10.2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi

KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE

6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün, sanık tarafından temyizi üzerine ilamda belirtilen bozma gerekçesinin dışında, kararın 1412 sayılı

CMUK.nun 326/son madde ve fıkrasına aykırılık gerekçesiyle de bozulması gerekirken, sadece ilamda yazılı gerekçeyle bozulmasına karar verilmesi yerinde değildir. Şöyle ki;

Sanık hakkında 23/11/2005 tarihli ilk hükümde, 6136 sayılı Yasanın 15/1, 5237 sayılı TCK.’nun 62/1, 50, 52/4, 54/4. maddeleri uyarınca 83,00 TL ve hapis cezasından çevrilme 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, adli para cezasının 18 taksitte ödenmesine ve zoralıma karar verilmiş, bu karar süresi içerisinde sadece sanık tarafından temyiz edilmiştir. Sanığın temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesi 10/04/2008 tarih ve 2007/990 E, 2008/3857 K sayılı kararında sanık hakkında “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesindeki koşulların varlığı halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde mahkemesince değerlendirme yapılması zorunluluğu,” gerekçesiyle sair hususlar incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma kararına uyan yerel Mahkeme 25/06/2008 tarih ve 2008/105 K nolu kararıyla sanık hakkında 6136 sayılı Yasanın 15/1. maddesinden kurulan hükmün açıklanmasını geri bırakmıştır. Deneme süresinde yeni bir suç işleyen sanık hakkındaki bu dosyayı ele alan Mahkeme sanık N.. T..’nin 6136 sayılı Yasanın 15/1, 5237 sayılı TCK.nun 62, 53/1. maddeleri uyarınca, 5 ay hapis ve 375,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna karar vermiştir. Bu karar da Cumhuriyet Savcısı ve sanık tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.

5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesi “Hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet Savcısı veya 291 inci maddede gösterilen kimseler tarafından temyiz edilmişse yeniden verilen hüküm, evvelki hükümle tayin edilmiş cezadan daha ağır olamaz.” hükmünü içermektedir.

5271 sayılı CMK.nun 231/7. madde ve fıkrasında, “Açıklanması geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkum olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez.” hükmü koyulmuş, 11. fıkrasında ise “Deneme süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi … halinde, mahkeme hükmü açıklar.” hükmüne yer vermiştir. 5271 sayılı CMK.nun 231/7 ve 11 fıkralarındaki bu hükümler karşısında, cezası ertelenen sanık dışında aleyhe temyiz edilmemesi halinde 1412 sayılı CMUK.nun 326/son madde ve fıkrası yok mu sayılacaktır? Denetim süresi içerisinde suç işlemesi üzerine yeni kurulan hükümde, tüm hukuk kuralları devreye girmeli ve hukuka uygun bir karar verilmelidir. Bu kararda CMUK.nun 326/son madde ve fıkrası da dikkate alınmalıdır.

Somut olayda da; 23/11/2005 tarihli ilk hükümde hapis cezası adli para cezasına çevrilen sanığın, kendisinin kararı temyiz ettiği ve aleyhine temyiz bulunmadığı

anlaşılmaktadır. Yargıtay 8. Ceza Dairesinin bozmasından sonra yerel Mahkeme sanık hakkında 6136 sayılı Yasanın 15/1. maddesinden kurulan hükmün açıklanmasını geri bırakmıştır. Deneme süresinde yeni bir suç işleyen sanık hakkında açıklanan temyize konu kararda ise, verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesi suretiyle ceza yargılamasının evrensel ve temel kurallarından olan ve 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesinde somutlaşan ceza yönünden kazanılmış hak kuralına aykırı olarak hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesi suretiyle CMUK.nun 326/son maddesine aykırı davranılması gerekçesiyle de kurulan hükmün bozulmasına karar verilmemesi yönündeki sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum.21.10.2015

.