Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2015/7770 E. 2015/16941 K. 11.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/7770
KARAR NO : 2015/16941
KARAR TARİHİ : 11.05.2015

Tedavüle koymak maksadı taklit edilmiş olan paraları kabul ve muhafaza etmek ve tedavüle çıkarmak suçundan sanık…’ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 316/4 ve 318. maddeleri gereğince 1 yıl 6 ay hapis ve 1.350.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Ağır Ceza Mahkemesinin 08.02.1996 tarihli ve 1995/88 esas, 1996/16 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, 5728 sayılı Kanun’un 562. maddesi ile değişen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanu- nu’nun 231. maddesinin lehe uygulanması talebinin hükümlü lehine hukuki yarar sağla- mayacağından reddine ilişkin aynı Mahkemenin 03.12.2014 tarihli 2014/1018 değişik iş sayılı kararına yönelik sanık tarafından yapılan itirazının reddine ilişkin mercii Ağır Ceza Mahkemesinin 25.12.2014 tarihli ve 2014/1221 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyasıyla ilgili olarak:
Dosya kapsamına göre, .Ağır Ceza Mahkemesince dosya üze- rinden yapılan inceleme sonunda verilen 02.12.2014 tarihli kararda, cezanın infaz edil- diği ve tekerrür hükümlerinin uygulanması koşulunun da bulunmaması nedeniyle talep reddedilmişse de, suç tarihi itibari ile sanığın sabıka kaydının bulunmaması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarihli ve 2008/11-250 esas, 20009/13 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda, sanığın deneme süresi içinde yeni bir suç işlememesi halinde davanın düşmesine karar verileceği ve adlî sicil kaydında mahkumiyet hükmü yer almayacağı cihetle, kesinleşmiş ve hatta infaz edilmiş hükümlerde dahi hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünden lehe uyarlama yapılması gerektiği, ayrıca bu şekilde uyarlama yapılırken mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının sübjektif koşulları yönünden takdir hakkının kullanılmasının gerektiği durumlarda duruş- malı inceleme yapılarak hüküm kurulması gerektiği cihetle, adı geçen sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasında menfaati olmasına naza- ran, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının sübjektif ve objektif koşullarının oluşup oluşmadığı tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilerek, itirazın bu yönlerden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın
bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 26.03.2015 gün ve 21351 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhu- riyet Başsavcılığının 03.04.2015 gün ve KYB/2015-110053 sayılı ihbarnamesi ile daire- mize tevdii kılınmakla incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 250/13 sayılı ka- rarında da açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun 5728 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce kesinleşmiş infaz edilmekte olan ve hukuki yararı bulunması koşuluyla infaz edilmiş hükümlerde de uygulanabileceği ve hükümlü hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin uyarlamanın, hükmü veren mahkemece, objektif koşulların değerlendirilmesiyle sınırlı bir inceleme uygulaması halinde evrak üzerinde, subjektif koşulların değerlendirilmesi gereken hallerde ise duruşma açılarak yapılması gerektiği gözetilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakıl- masında hukuki yararı olan hükümlünün, talebi üzerine cezası infaz edilmiş olsa bile 5271 sayılı Yasanın 5278 sayılı Yasa ile değişik 231/5-14 maddesi uyarınca durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi,

Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı’nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görül- düğünden Ağır Ceza Mahkemesinin 25.12.2014 gün, 2014/1221 değişik iş sayılı kararının CMK.nun 309. maddesi gereğince (BOZULMASINA), müteakip işlem- lerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 11.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.