YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/7307
KARAR NO : 2015/16944
KARAR TARİHİ : 11.05.2015
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a aykırı davranmak suçundan sanık …’ın, anılan Kanun’un 13/2, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis ve 375,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı suçtan diğer sanık…’ın, 6136 sayılı Kanun’un 13/2, 5237 sayılı Kanun’un 62/1. maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis ve 375,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına dair (SASON) Asliye Ceza Mahkemesinin 17.04.2009 tarihli ve 2008/1 esas, 2009/10 sayılı kararını kapsayan dosyasıyla ilgili olarak:
Dosya kapsamına göre, 16.07.2007 tarihinde meydana gelen intihar olayı nedeniyle sanıkların müşterek kullandıkları evde yapılan aramada ruhsatsız 56-1 281 089 06 seri nolu kaleşnikof marka tüfeğin bulunduğu, sanıkların alman beyanlarınca söz konusu tüfeğin vefat eden babalarına ait olduğunu belirttikleri, mahkemesince yapılan yargılamada bu tüfek dolayısıyla her iki sanığa da ceza verildiği, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince sanıklara ait olup olmadığı tam belli olmayan (sanıkların gerek hazırlık aşaması gerekse de yargılama aşamasında ısrarlı bir şekilde tüfeğin kendilerine ait olmadığını beyan ettikleri) bir tüfek nedeniyle her iki sanığa da ceza tayin edilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uya- rınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16.02.2015 gün ve 12142 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.03.2015 gün ve KYB/2015-71712 sayılı ihbar- namesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2010/29 esas, 2010/56 karar nolu 23.03.2010 tarihli kararında belirtildiği üzere, kanun yararına bozma kurumu ülke sathında uygulama birliğini sağlamak ve farklı uygulamalar nedeniyle oluşabilecek hak kayıplarının önlenmesi açısından kabul edilen olağanüstü bir kanun yolu olarak öngö- rülmüş olup delillerin takdir ve tercihinde hataya düşüldüğünden bahisle kanun yararına
bozma yoluna başvurulması, bu olağanüstü yasa yolunun amaç ve kapsamıyla bağ- daşmaz. Mahkemenin takdirine bağlı istekler ile uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular yasa yararına bozma konusu yapılamayacağı gözetildiğinde mahkemenin delilleri takdir ve değerlendirmesi, bu kapsamda suç kastının bulunup bulunmadığı hususlarında kanun yararına bozma yoluna gidilemeyeceği cihetle, kanun yararına bozma isteminin mahkemenin takdir ve değerlendirmesine yönelik olduğu anlaşıldığından,
Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma istemine dayalı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görül- mediğinden kanun yararına bozma isteminin (REDDİNE), evrakın Adalet Bakanlığına gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 11.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.