Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2015/626 E. 2015/20362 K. 29.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/626
KARAR NO : 2015/20362
KARAR TARİHİ : 29.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Eziyet ve kamu görevlisine suçu bildirmeme
HÜKÜM : -Sanık …hakkında eziyet suçundan hükümlülük;
-Sanık … hakkında kamu görevlisine suçu bildirmeme suçundan beraat

Gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik şikayetçi kurum vekili temyizinin incelemesinde;
Sanığa atılı, adliyeye karşı işlenen, kamu görevlisinin suçu bildirmemesi suçundan doğrudan zarar görmeyen şikayetçi kurumun davaya katılma hakkı bulunmadığı ve mahkeme tarafından katılma kararı verilmiş olması da hükmü temyiz hakkı vermeyeceği cihetle; şikayetçi kurum vekilinin temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi gereğince oybirliğiyle (REDDİNE),
2- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik sanık müdafii temyizinin incelemesinde;
Sanık müdafiinin temyizinin, beraat eden sanık lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine yönelik olup, temyizde hukuki yararı bulunduğu kabul edilerek yapılan incelemede:
Kendisini vekil ile temsil ettiren ve beraat eden sanık yararına, hazine aleyhine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. madde ve fıkrası uyarınca maktu vekalet ücretine hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına “sanık …. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin II. kısmının II. bölümü gereğince 1.500 TL maktu vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine” ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün oybirliğiyle (DÜZELTİLEREK ONANMASINA),
3- Sanık Kadriye Demirli hakkında kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesine gelince;
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK.nun 96/1. maddesinde “bir kimsenin eziyet çekmesine yol açacak davranışları gerçekleştiren kişi…” ibaresi yer almakta; yasada eziyet kabul edilen eylemler tanımlanmamaktadır. Madde gerekçesinde ise “eziyet olarak, bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışlarda bulunulması gerekir. Aslında bu fiiller de kasten yaralama, hakaret, tehdit, cinsel taciz niteliği taşıyabilirler. Ancak, bu fiiller, ani olarak değil, sistematik bir şekilde ve belli bir süreç içinde işlenmektedirler. Bir süreç içinde süreklilik arzeder bir tarzda işlenen eziyetin özelliği, işkence gibi, kişinin psikolojisi ve ruh sağlığı üzerindeki tahrip edici etkilerinin olmasıdır. Bu etkilerin uzun bir süre ve hatta hayat boyu devam etmesi, eziyetin bu kapsamda işlenen fiillere nazaran daha ağır ceza yaptırımı altına alınmasını gerektirmiştir.” denilmektedir.
Somut olayda; sanığın sorumlusu olduğu bakım evinin dış duvarına tuvaletini yapan mağdur çocuğun bacaklarına ocakta ısıttığı çatalı dokundurmak suretiyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda; suçun oluşması için eylemin sistematik ve sürekli olması gerektiği, mevcut delil durumu ve doktor raporları dikkate alındığında sanığın eyleminin sistematik ve süreklilik arz edecek biçimde olmadığı anlaşıldığından, sanığın TCK.nun 86/2 ve 86/3-b-e maddesinde düzenlenen beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı silahla kasten yaralama suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 29.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.