Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2015/5190 E. 2015/24101 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5190
KARAR NO : 2015/24101
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

Tebliğname No : 1 – 2014/23360

MAHKEMESİ : Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/11/2013
NUMARASI : 2013/10 (E) ve 2013/457 (K)
SANIK : V.. Ç..
SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve kasten yaralama

Gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Sanık hakkında yaralama suçlarından hükmolunan adli para cezalarının tutarlarına ve karar tarihinde yürürlükte olan 6217 sayılı Kanunun 26. maddesiyle eklenen 5320 sayılı Yasanın geçici 2. maddesine göre hükümler, kesin nitelikte olup temyizi olanaklı olmadığından sanık müdafiinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nun 317. maddesi gereğince oybirliğiyle (REDDİNE),

2- Sanık hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelenmesine gelince;

Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık müdafiinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak:

TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmeye, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hiçbir ayrım yapılmaksızın koşullu salıvermeye kadar hak yoksunluğuna hükmolunması,

Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümden 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine “TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulun- maktan koşullu salıverme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan ise 2. fıkra gereğince cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” yazılmak suretiyle hükmün (DÜZELTİLEREK ONANMASINA), 05.11.2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE

Sanık V.. Ç.. hakkında, yaralama ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından cezalandırılması için dava açılmıştır.

Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda sanığın, 6136 sayılı Yasanın 13/1, 5237 sayılı TCK.nun 86/2,3-e, 35, 86/2,3-e, 21/2. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına, silinme koşulları oluşan adli sicil kaydı gerekçe gösterilerek de sanık hakkında CMK.nun 231, TCK.nun 50 ve 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkemenin mahkumiyete ilişkin kararları, süresi içerisinde sanık savunmanı tarafından temyiz edilmiştir.

6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün, sanık tarafından temyizi üzerine sayın çoğunluğun düzelterek onamaya ilişkin kararı yerinde değildir. Şöyle ki;

Ceza Genel Kurulunun 01.06.2010 gün ve 96/134 sayılı kararında da belirtildiği üzere koşullu bir düşme nedeni oluşturan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesi, (mahkumiyet, suç niteliği ve ceza miktarına ilişkin) objektif koşulların varlığı halinde mahkemece, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce değerlendirilerek, uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde öncelikle uygula- nacak, koşullarının bulunmadığı veya uygulanmaması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde ise, cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin diğer hükümler değerlendirilecektir.

Ayrıca sanık hakkındaki hapis cezasının TCK.nun 50. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevrilebilmesi için, a) Suçlunun kişiliği, b) Sosyal ve ekonomik durumu, c) Yargılama sürecinde duyduğu pişmanlık ile d) Suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınmalıdır.

Yine hapis cezasının TCK.nun 51. maddesi uyarınca ertelenebilmesi için de a) Daha önce kasıtlı suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak ve b) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir.

Somut olayda da; mevcut adli sicil kaydındaki sabıkasının silinme koşulları oluştuğu ve suç tarihi itibariyle kesinleşmiş mahkumiyeti bulunmayan sanığın, silinme koşulları oluşan adli sicil kaydına dayanmayan kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurulup, yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususu yasal gerekçe ile tartışılarak sonucuna göre CMK.nun 231/5. maddesinin; sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlık ile suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak TCK.nun 50. maddesinin; suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işleyip işlemeyeceği değerlendirilerek TCK.nun 51. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekçesiyle bozulması yerine, yerel mahkemenin usul ve yasaya uygun olmayan kararının düzeltilerek onanmasına dair sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum.