Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2015/4690 E. 2015/14868 K. 23.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4690
KARAR NO : 2015/14868
KARAR TARİHİ : 23.03.2015

Kasten yaralama, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet suçlarından sanıklar. haklarında yapılan yargılama sonucunda; a) sanık S.. T..’in 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 456/2 ve 457/1. maddeleri gereğince 2 yıl 8 ay hapis, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/1, 86/3-e ve 35. maddeleri gereğince 4 ay 15 gün hapis, 5237 sayılı Kanun’un 170/1-c. maddesi gereğince 6 ay hapis ve 6136 sayılı Kanun’un 13/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis ve 450,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına; b) sanık …’ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/1, 86/3-e ve 35. maddeleri gereğince 4 ay 15 gün hapis, 5237 sayılı Kanun’un 170/1-c. maddesi gereğince 6 ay hapis ve 6136 sayılı Kanun’un 13/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis ve 450,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına; c) sanık…’ın 5237 sayılı Kanun’un 170/1-c. maddesi gereğince 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair .. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.02.2011 tarihli ve 2007/523 esas, 2011/73 sayılı kararını kapsayan dosyasıyla ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre;
1- Sanıklar … ve … ile ilgili olarak kasten yaralama, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet suçlan açısından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri karşısında; sanıklara yüklenen suçun yasa maddesinde öngörülen cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102/4. maddesinde belirlenen 5 yıllık asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan sanıkların mahkeme huzurunda sorguya çekildiği 19.04.2005 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinin gözetilmemesinde,
2- Sanıklar … ve …’ın olay tarihinde sokak üzerinde birbirlerine tabanca ile ateş etmeleri şeklinde gerçekleşen olayda yaralama ve 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçlarının yanında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan da hüküm kurulduğu anlaşılmış ise de; somut olayda sanık…’ın sanık …’a ateş ettiği ancak isabet ettiremediği
ve silahla yaralamaya teşebbüs suçundan ceza aldığı, sanık …’in sanık …’a ateş ettiği ancak isabet ettiremediği, bununla birlikte katılan … yaraladığı, bu nedenle silahla yaralamaya teşebbüs ve silahla yaralama suçlarından ayrı ayrı cezalandırıldığı, sanık …’ın ise sanık…’e ateş ederek yaraladığı ve silahla yaralama suçundan ceza aldığı cihetle, 5237 sayılı Kanun’un 44. maddesinde düzenlenen fikrî içtima hükümleri uyarınca sanıkların yalnızca daha ağır cezayı gerektiren eylemleri nedeniyle cezalandırılmaları gerektiği gözetilmeden, adı geçen sanıkların yaralama suçundan ceza aldıkları silahla ateş etme eylemleri nedeniyle ayrıca genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçundan da cezalandırılmalarına karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek … Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 07.11.2014 gün ve 66601 sayılı Kanun Yararına Bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.11.2014 gün ve KYB/2014-374651 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Sanıklar … ve … ile ilgili olarak, kasten yaralama, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçları açısından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri karşısında; sanıklara yüklenen suçların yasa maddesinde öngörülen cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4. maddesinde belirlenen 5 yıllık asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan sanıkların mahkeme huzurunda sorguya çekildiği 19.04.2005 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinin gözetilmemesi,
2- … hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan kurulan hükümle ilgili olarak,
Kişilerin; hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir zarar tehlikesi olmadan ya da korku, kaygı, panik yaratabilecek olaylardan uzak, güvenli bir ortamda yaşamaları amacıyla TCK.nun 170. maddesinde genel güvenliğin kasten tehlikeye sokul- ması suçu kabul edilmiştir.
Suçun mağduru, belirli bir kişi olmayıp tehlike altında bulunan ve zarar görme olasılığı olan çok sayıda kişidir. Bu suçun işlenmesiyle kişilerin sakin ve güvenli bir ortamda yaşama hakları ihlal edilmektedir. Maddenin 1. fıkrasında yazılı hare- ketlerin belli bir kişi veya kişilere yönelik olması halinde, failin kastı gözetilerek suç vasfının tayini gerekmektedir.
Somut olayda, kasten yaralama suçundan cezalandırıldıkları anlaşılan hükümlünün, … ve …’ı birbirlerini yaralamak için ateş etmesi eyleminde genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun unsurları bulunmadığı gözetilmeden, mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve… Bakanlığı’nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden . Asliye Ceza Mahkemesinin 10.02.2011 gün, 2007/523 esas, 2011/73 karar sayılı kararının CMK.nun 309. maddesi uyarınca (BOZUL MASINA), sanıklar… ve … ile ilgili olarak, kasten yaralama, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından açılan kamu davalarının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve CMK.nun 223. maddeleri uyarınca düşürülmesine, tayin olunan cezaların çekti- rilmemesine, …’a yüklenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan 5271 sayılı CMK.nun 223/2-a maddesi uyarınca beraatine, mahkemece bu suçtan hükmedilen cezanın infaz edilmemesine, dosyanın … Bakanlığına gönde- rilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 23.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.