Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2015/3522 E. 2015/20906 K. 02.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3522
KARAR NO : 2015/20906
KARAR TARİHİ : 02.07.2015

Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Hükümlülük

Gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Başkasına ait banka hesabıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretilmesi, satılması, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi TCK.nun 245/2. maddesinde, sahte banka veya kredi kartını kullanarak kendisine veya bir başkasına yarar sağlanması ise anılan maddenin 3. fıkrasında birbirinden bağımsız ve ayrı ayrı suçları oluşturduğu, değişik bankalara ait kredi kartlarının manyetik şerit bilgilerini kopyalamak ve elde edilen kart bilgileri ile sahte kartları üretip yarar sağlanması halinde suçtan zarar gören ilgili bankalar olup, kartları kopyalanan banka sayısınca TCK.nun 245/2. maddesi ile aynı bankanın birden fazla kartının değişik zamanlarda kopyalanması halinde 43. maddesinin, sahte olarak üretilen kartların alışverişte kullanılması halinde ise banka sayısınca TCK.nun 245/3. maddesi ile aynı bankaya ait birden fazla kart ile veya bir kart ile değişik zamanlarda para çekilmesi veya harcama yapılması halinde ise TCK.nun 43. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

2- Sanığın suç tarihinde kullandığı sahte kredi kartı fotokopisinin ve alış- veriş slibinin Bankalararası Kart Merkezine gönderilerek kredi kartının manyetik şeridine bilgileri kopyalanan banka belirlenip kartın sahteliğine ilişkin rapor alınması, alış veriş yaptığı mağazanın pos cihazının ait olduğu banka da saptanıp işleme ait kayıtlar ge- tirtildikten sonra, sanığın benzer eylemi nedeniyle Asliye Ceza Mahkemesinde de yargılandığının anlaşılması karşısında, mükerrer cezalandırılmanın önlenmesi bakımından sanık hakkında açılan davaların birleştirilmesi, aksi halde incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya konulduktan sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik araştırmayla yazılı biçimde hüküm kurulması,

3- 5237 sayılı TCK.nun 245/3. maddesinde hapis cezasının alt sınırının dört yıl olduğu gözetilmeden temel cezanın üç yıl esas alınarak belirlenmesi,

4- 5237 sayılı TCK.nun 245/3. maddesinde hapis cezasının yanında adli para cezasının da öngörülmesine karşın, sanık hakkında adli para cezasına hükmedilmemesi,

5- TCK.nun 58. maddesi gereği hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken en ağırının tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,

6- 5237 sayılı TCK.nun 53/3. madde ve fıkrası uyarınca, sanığın yalnızca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salı verilmesine kadar kısıtlama uygulanabilecek iken, kendi altsoyu dışındakiler üzerindeki yetkilerini de kapsayacak şekilde uygulama yapılması,

Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 02.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.