YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3495
KARAR NO : 2015/16950
KARAR TARİHİ : 11.05.2015
Hırsızlık ve banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarından sanık …’in. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141/1, 245/1 ve 52. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis. 3 yıl hapis ve 6.000 Türk lirası adli para cezalan ile cezalan- dırılmasına dair Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.02.2011 tarihli ve 2010/1000 esas. 2011/162 sayılı kararının Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 31.03.2014 tarihli ve 2013/6643 esas. 2014/8117 sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, anılan karara yönelik yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin aynı mahkemenin 26.09.2014 tarihli ve 2010/1000 esas, 2011/162 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair Ağır Ceza Mahkemesinin 13.10.2014 tarihli ve 2014/1276 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyasıyla ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, katılan ifadelerinde kredi kartının aynı işyerinde beraber çalıştıkları sanık tarafından habersizce alındığını, sanığın bunu nasıl yaptığını bilmediğini, rızası dışında eline geçirdiği kredi kartı ile yine rızası dışında 5.600 Türk lirası tutarında altın alarak kendisini zarara uğrattığını beyan ettiği ve mahkemece bu beyanlara dayanılarak hırsızlık ve kredi kartının kötüye kullanılması suçlarından mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmakla, her ne kadar yeni delil sunulmadığı gerekçesi ile yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmişse de, sanık vekilinin yargılamanın yenilenmesi taleplerinde katılanın kredi kartına ait suç tarihini içerir hesap özeti aslının yargılama aşamasında değerlendirilmediğini, sadece katılan tarafından ibraz edilen ekstre fotokopinin değerlendirildiğini, bu fotokopide yer alan harcamalar ile harcama toplamının birbirini tutmadığını, hesap özeti fotokopisinin sahte olarak hazırlanmış olabileceğini, bankanın mahkemeye göndermiş olduğu hesap hare- ketlerini gösterir yazıların ise suç tarihlerini kapsamadığı, suç tarihini içerir hesap özeti aslının incelenmesinin yargılamanın yenilenmesini gerektireceğini ileri sürdüğü anlaşıl- makla, ilgili bankadan suç tarihi olan 26.06.2009 tarihindeki harcamaları gösteren hesap özeli aslının getirtilmesi durumunda sanık vekilinin iddia ettiği gibi katılanın sunduğu fotokopiden farklı olarak inşaat malzemesi alışverişi de yapıldığının ve özellikle de bu alışverişin sanık tarafından şifre girilerek yapıldığının anlaşılması durumunda kredi kartını bizzat katılanın şirket adına alışveriş yapması için sanığa vererek şifresini de bir kağıda yazarak verdiği iddialarına ilişkin olarak sanık lehine sonuçlara ulaşılması muhtemel olup, sanığın katılanın rızası dışında kendi lehine başka alışverişler de yaptığı
iddiası tamamen reddedilemese bile en azından hırsızlık suçu bakımından sanığın beraati sözkonusu olabileceği cihetle, sanık vekili tarafından ileri sürülen iddiaların 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311. maddesi kapsamında değerlendirmesi sonu- cunda ortaya çıkacak delillerin sanık lehine kabule değer olabileceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 29.01.2015 gün ve 6998 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.02.2015 gün ve KYB/2015-38769 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış bir davada, sanık lehine yargıla- manın yenilenmesi yoluna hangi hallerde gidilebileceği CMK.nun 311. maddesinde belirtilmiş olup, CMK.nun 311/1-e maddesi göz önüne alındığında, sanık müdafiileri tarafından yargılamanın yenilenmesi nedeni olarak ileri sürülen bilgi ve belgelerin yargı- lama aşamasında da gündeme geldiği gibi, yargılamanın yenilenmesi nedeni olarak ileri sürülen sebeplerin yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte değerlen- dirildiğinde sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygu- lanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olmadığının anlaşılması karşısında, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddi kararına karşı yapılan itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden,
Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği açıklanan nedenlerle yerinde görülmediğinden kanun yararına bozma isteminin (REDDİNE), dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 11.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.